Nasıl bir anayasa -2-

Evet; ferdin hak ve hukukunu öne çıkaracak ve onu devlete karşı kollayıp koruyacak; kısa, özlü ve her şeyden önemlisi nelerin nasıl yapılacağından ziyade nelerin yapılamayacağını gösterir bir anayasa... İleri demokrasi ülkelerinin anayasalarına baktığımızda kısa ve anlaşılır olmaları dikkati çekiyor. Yani anayasanın maddeleri birbirleriyle çelişmiyor ve her önüne gelen istediği yere çekip yorumlayamıyor! Meclis'in toplanabilmesi için 367 garabeti bu anayasadan çıkarılmadı mı? Süresi biten cumhurbaşkanına yenisi seçilinceye kadar Meclis Başkanının vekalet etmesi anayasa hükmü iken; bu vekil AK Parti'li Bülent Arınç olunca vekalet ettirilmeyip, Ahmet Necdet Sezer'e o makam altı ay süreyle işgal ettirilmedi mi? Bu da aynı anayasa gereği olarak ilan edilmedi mi? Anayasalar fertle ve onun mecmuu olan milletle devlet arasında yapılan bir sözleşmedir. Üstelik ana sözleşme olup; bundan maada yapılacak tüm sözleşmeler (kanun ve yönetmelikler vb.) bu ana sözleşmeye aykırı olmayacak. Roden'e 'düşünen adam' heykelini nasıl yaptığı sorulduğunda şu emsalsiz cevabı verir: 'Taşı yontarken içinde kendimi hissettim. Fazlalıklarını çok dikkatli bir şekilde atınca altından bu heykel çıktı!' İşte anayasalar da tıpkı Roden'in heykeli misali; tüm fazlalıklar çok dikkatli bir şekilde atılıp içinden herkese lüzumlu olanlar çıkarılacak! Bunun da çok geniş bir katılım ve uzlaşmayla yapılması gerekmektedir. Başta tüm siyasi partilerimiz, seçimden önce millete verdikleri sözün arkasında durmalı ve hepsi eteklerindeki taşları atarak, ön yargısız bir şekilde meseleye yaklaşmalıdır. Meclis'in açılışında yaşanılan kepazelik bile, demokratik bir anayasaya ne denli muhtaç olduğumuzu göstermiyor mu? Yeni anayasa ile, ferdin ve milletin gasbedilmiş hakları sahiplerine iade edilecek. Kim, ferdi ve milleti karşısına alır; şu veya bu sebeple ipe un sererse, millete hesabını verir; bedelini öder!