Son on-oniki senelik dönemde ülkemizin geçirmiş olduğu netameli süreç malum! Bu süre içerisinde maalesef siyasi istikrar bir türlü temin edilemedi. Koalisyonlar eliyle yönetimde sergilenen zaafiyetten hemen her kurum ve kuruluş gibi vatandaş da nasibini aldı. İstikrarsızlığın ve güvensizliğin kol gezdiği ülkemizde üst üste ekonomik krizler patlak veriyor; akşam zengin yatan vatandaş sabahleyin fakirleşmiş olarak kalkıyordu. Ülkenin zaten kıt olan kaynakları, yandaşlara peşkeş çekiliyor; yolsuzluk ve yoksulluk ayyuka çıkıyordu. Ülkenin dört bir yanında üretim durmuş; oluşturulan "rant ekonomisi" ile bir avuç tuzu kuru, gününü gün ediyordu. Siftah edemeden kepenk kapatan esnaf, cumhuriyet tarihi boyunca ilk defa sokağa dökülüyor; ancak bu hal bile sorumsuz siyasetçilere bir şey ifade etmiyordu. Tamamen kötü yönetimlerden kaynaklanan bu meş'um tablonun saiklerine cevap, 3 Kasım seçimlerinde yine milletten geldi. Tüm ümitlerin tükendiği bir anda milletimiz engin sağduyusunu gösterdi ve kendisine yokluğu, yoksulluğu ve yolsuzluğu reva gören siyasi kadroları sandığa gömdü! Bir partiyi tek başına iktidara taşıyarak onca sene sonra siyasi istikrarı temin etti. "Siz bu ülkenin çimentosusunuz" Siz değerli okuyucularımız; İHLAS HOLDİNG'i ve onun başındaki sevgili Enver Ören Ağabeyi kurulduğu günden beri tanıyorsunuz. Kalbi, ülkesi ve insan sevgisi ile dolu bu güzel adam, ömrü boyunca bir kişiye daha nasıl iş ve aş verebilirim çırpınışı ile yaşadı. Otuz bin kişiye iş ve aş verirken, hedefinin yüz bin olduğunu haykırıyordu. Ama neylersiniz ki, ülkedeki tüm bu olumsuzluklardan İHLAS da nasibini aldı! Aynı gemide olup da fırtınadan etkilenmemek elbette mümkün değildi. Bülent Ecevit'in bile anlayıp ve; "siz bu ülkenin çimentosusunuz" dediği İHLAS HOLDİNG'i maalesef birileri anlamadı; anlamak istemedi! İnatla ve ısrarla yanlış değerlendirip üzerine üzerine gidildi! Ülke yönetiminde meydana getirdikleri "zifiri karanlığın" ilelebet gideceğini zannettiler! Karanlık gecelerin sabahını düşünemediler! Biz işimize baktık... Her kuruluş gibi İHLAS da gerekli tedbirleri süratle alarak yoluna devam etti. Bu arada dost-düşman herkes kendisine yakışanı söyledi; İHLAS'a yakıştırdı! Sabırla sustuk; işimize baktık, bugünleri bekledik! Zira çok iyi biliyorduk ki; her kap içindekini sızdırır ve güneş asla balçıkla sıvanmaz! Bu toprağın üstü olduğu gibi altı da vardır! İşte gördünüz; dün açılışını Başbakanımızın gerçekleştirdiği Armutlu Tatil Köyü projemizi halkımızın hizmetine sunduk. Bu ve çok yakında açıklayacağımız yeni projelerimiz, bize atılan iftiralara en güzel cevabımız olacak! İhlas Finans Kurumu'nun tasfiyeye gidişinden dolayı mağdur olan mudilerimizin sıkıntılarını biliyoruz. Unutulmasın ki, sevgili Enver Ören Ağabeyin etrafındaki her bir İhlas çalışanı birer Enver Ören'dir. Bu borç onların borcudur! Yine unutulmasın ki; Türkiye'de hemen her banka sahibi borçlarını devletin sırtına vererek işin içinden sıyrılmak gayretinde iken; bunun tek istisnası sayın Enver Ören'dir. Borç, bizim borcumuz deyip ödeme gayretine girmiştir. Bundan böyle ise, yeni projelerimizle çok daha süratli bir şekilde borcumuzu ödeyip bu sıkıntılardan kurtulacağımızı ümit ediyorum. Mühim olan, sabahın aydınlığı idi, bu şafak sökmüş ve gün ağarmıştır. Az kaldı; biraz daha sabır! Gayret bizden muvaffakiyet Allah'tandır.