Netameli gün: 11 Eylül

A -
A +

Dünyada, özellikle çevremizde "savaş tamtamları"nın çaldığı bu netameli ortamda Ankara'da da hava tek kelime ile toz-duman! Türkiye'mizde bütün göstergeler ve millet seçime endekslenmişken, 11 Eylül günü endişe ile beklenir olmuştur! 11 Eylül, siyasi partilerin milletvekili listelerini YSK'ya teslim edecekleri gündür. Endişe ile beklenen durum, listelerde kendilerine yer bulamayan küskün milletvekillerinin, seçimlerde silinip gideceklerini çok iyi bilen bir kısım siyasi partilerle ortak hareket ederek seçimlerin ertelenmesidir. Burası Türkiye! Yani, her günün 11 Eylül olmaması için hiçbir sebep yok! Kendi içinde dağılan ve eriyen 57. koalisyon hükümetinin sakil durumu ortada! Kendisini seçim hükümeti diyerek yoluna devam eden hükümeti, bu haliyle ayakta tutan ve; koalisyon ortaklığında en küçük parti kalmasına rağmen, DSP lideri Ecevit'in başbakanlığına imkan tanıyan parti MHP'dir. MHP, bir yandan; Ecevit'iz ve MHP'siz hükümete hayır derken, diğer yandan kendilerine rağmen Meclis'ten çıkan AB yasalarının bir kısmını iptal ettirebilmek için Anayasa Mahkemesine başvurdu! Bu durum; hükümette AB bayraktarlığı yapan ANAP'a ve onun genel başkanı Mesut Yılmaz'a, gökte aradığı fırsatı yerde vermişti! Derhal Başbakan Ecevit'e gitti ve böyle bir hükümetle, seçim hükümeti de olsa yollarına devam edemeyeceklerini bildirdi! Başbakan Ecevit; 'ortalık karışık' diyerek DSP genel merkezine gitti ve parti kurmaylarını topladı. Buradan çıkacak sonuç iki yönde tezahür edebilir. Birincisi, Ecevit'in istifası; bir diğeri de Ecevit'in görevinde ısrarı halinde ise, ANAP'ın hükümeti düşürmek için Meclis'te bulunan 'gensoru'ya muhalefetle birlikte evet demesidir! ANAP, hükümetteki desteğini çektiğine göre, Ecevit'in ısrarı boşuna olacaktır! Ona düşen, hükümetteki bu sakil duruma son vermek ve istifa etmektir! Böylece Ankara, seçimlerden önce hükümet konusuna kilitlenmiş olacaktır! Artık hiç kimse; seçimlere iki ay kaldı, bu hükümetle seçimlere gidilmelidir diyemez! Çünkü; iki ay gibi bir zaman küçümsenemez; ayrıca ortada hükümet diye bir şey kalmamıştır! Ama ne olursa olsun; hangi hükümet kurulursa kurulsun seçimler, mutlaka 2002 senesi içinde yapılmalıdır! Mümkünse 3 Kasım'da yapılacak seçimlerle ülkenin belirsizliği bir an önce giderilmelidir! Ne ekonominin ne siyasetin bu belirsizliği daha fazla sürdürmesine imkan kalmamıştır! Türkiye'yi kaosa sokmadan, milleti sandıkla buluşturmaktan başka çare yoktur! Çeşitli manevralarla seçimleri ertelemenin kimseye faydası yoktur. Er ya da geç, bu sandık milletin önüne geleceğine göre; korkunun ecele ne faydası olabilir?!. Yazı yayına verildiği sırada Başbakan Ecevit istifa etmeyeceğini açıkladı. Bu durumda gözler yeniden ANAP'a ve onun genel başkanı Mesut Yılmaz'a çevrildi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.