Nihayet...

A -
A +

Türk Medyası nihayet bir araya gelebilme ve ortak bir deklarasyon etrafında buluşma birlikteliğini ve başarısını gösterdi. Bugünkü gazetemizde haber ve detaylarını okuyacağınız şekilde; Türk medya kuruluşları, bir 'ilk'e imza atarak; "kitlesel terör"e karşı ortak hareket etme ve bu hareket etme esnasında "ortak değerler"e uymak konusunda prensip anlaşmasına vardı. Şimdiye kadar bir türlü olmayan bu zor görevi üstlenip yerine getiren başta Basın Konseyi Başkanı Sn. Oktay Ekşi'ye ve Konsey üylerine teşekkür borçluyuz. Gerçekten zor bir görevi başardılar. Bir tatlı yarış... Medyamızın çok sesli olması demokrasinin gereğidir ve öyle de olması "efkar-ı umumiye"nin yararınadır. Tek sesli, tek renkli, tek yönlü bir medyanın nerelerde olduğu ve hangi fonksiyonu ifa ettiği malum! Sahibinin sesi olmama konusunda, çok şükür Türk medyasının sicili temizdir. En karanlık ve baskıcı devirlerde; yani medyanın, 'sahibinin sesi' olmaya zorlandığı dönemlerde bile, bu duruma baş kaldıran, halkın ve Hakk'ın sesini kamuoyuna duyuran medyamız her zaman olmuştur ve olmaya devam etmektedir. Ayrıca medya kuruluşları, "haber atlatma" konusunda birbirleriyle yarış halindedirler. Gazetecilerin kendi aralarındaki bu tatlı rekabet, onların gazetecilik heyecanından ve gazetecilik mesleğinin doğasından ileri gelmektedir. Dün, yazılı ve görsel bütün medya kuruluşlarımızın en üst düzey yetkilileri, Basın Konseyi'nin öncülüğünde 2. kez bir araya geldi. Birinci toplantıdan sonra oluşturulan 15 kişilik çalışma grubunun hazırladıkları ortak metin yeniden gözden geçirilerek müzakere edildi. Oylanarak son şekli verildi ve gazetemizin sayfalarında bulacağınız ortak metinde karar kılındı. "Bir musibet bin nasihatten yeğdir" derler ya; bir türlü bir araya gelemeyen ve özellikle toplumsal boyutu büyük olaylarda (savaş, terör, deprem vb.) ortak bir sorumluluk gerekmektedir. Kamuoyunu bilgilendirmede en etkili görevi üstlenen medyanın da ortak bir sorumluluğu olması ve bir değerler manzumesi etrafında buluşması kaçınılmazdı. İlkeli ve sorumlu yayıncılık Milletçe maruz kaldığımız, son "kitlesel terör" karşısında, sorumluluğunun gereği olarak medyamız bu duyarlılığı gösterdi ve; bundan böyle gelişebilecek olaylar karşısında nasıl bir tutum takınacağını ve ne tür bir yayın yapacağını ilkeler bazında belirledi. Her bir medya yöneticisi bu ilkelere uyacaklarına dair söz verdi. Biz, Türkiye gazetesi olarak zaten bu ilkeler doğrultusunda; yani değil böylesine olağanüstü hallerde, normal zamanlarda bile ilkeli ve sorumlu yayıncılığımızı sürdürmekteyiz. Hatta zaman zaman duyarsız, tutarsız ve sorumsuz yayın yapan meslektaşlarımızı, onların yayın kuruluşlarını da uyarmayı görev bildik. Tüm medya kuruluşlarının arzu edilen bu noktaya gelmesinden dolayı en ziyade bizler sevinçliyiz ve mutluyuz. Aynı konudaki önceki yazımızda medyamıza bir çift sözümüz var diyerek, şikayetlerimizi sıralamış ve tüm medyayı ortak ve sorumlu bir akıl etrafında birliğe davet etmiştik. Bu durum gerçekleşti. Bir çift sözümüz daha var... Bu yazımızda da yetkililerimize bir çift sözümüz daha var diyor, onları da aynı ortak akıl etrafında sorumluluğa ve duyarlı davranmaya davet ediyoruz. Özellikle emniyet ve adli merciler; soruşturma safhasındaki olayların medya tarafından ifşa edilip saptırılmasından şikayet ediyorlar! Gazeteci bu bilgileri hayalinden uydurmuyor ki; şayet öyle ise, zaten hesabını kanun önünde verir! O tür bilgileri el altından onlara sızdırıp, ardından da bu durumdan şikayetçi olanların (!) buna hakları olmasa gerektir! Yetkilileri de medyanın buluştuğu sorumlu ortak akla davet ediyor; medyasıyla, hükümetiyle ve her çeşit bürokrasisiyle hepimizin, milletimizin emrinde ve hizmetinde olduğumuzu hatırlatmaktan kendimizi alamıyoruz!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.