Türkiye, tarihi ve coğrafyası ile vazgeçilmez bir ülkedir. Milenyumla beraber küreselleşen dünyada; Türkiye'nin bu misyonu ve önemi daha artmış ve gün geçtikçe de artmaktadır. Maalesef; son 200 seneden beri Osmanlı ve Türkiye aleyhinde sistemli bir düşmanlık yapılmakta; Türkiye'nin ve Türk insanının kıymeti bilinmemektedir! Oysa Türk, dün olduğu gibi, bugün ve yarınlarda da barışın ve istikrarın teminatıdır. Dışımızdaki dünya, bu durumu ne kadar erken anlar ve gereğini yaparsa; o kadar erken rahat ve huzura kavuşur! Aksi halde; yalnızca Türklerin yaşamakta olduğu bölgelerde değil, hemen bütün dünyada rahat ve huzur yüzü görülmeyecektir! Türk'ü yanlış anlama ve değerlendirme yüzünden; dünya üzerinde 150 senedir kan akıyor. Kan akan ve akmakta olan bölgeleri teker teker inceleyin; hemen hepsinde Türk'e yapılan zulmün neticesini görürsünüz! Alınan mazlum ahları aheste aheste çıkmaktadır! ABD ve İngiltere, Türkiye'yi dinlemeden Irak'a girdiler. Girmekle kalmadılar; Türk askerinin girişine de müsaade etmediler! Halbuki, Türkiye onlara işin kolayını göstermişti! Türkiye'ye rağmen, onlar zoru tercih ettiler. Dikkat edilirse; zorlanmadan Irak'ı işgal ettiler. Bu kolaylık karşısında, kendileri de şaşırdı ve Türkiye'yi de; 'ne haber; hani, bunun zorluk neresindeymiş' diyerek kara listeye aldılar! Neredeyse; İran ve Suriye ile birlikte 'hedef' ülke ilan edeceklerdi! Çok geçmeden, içine düştükleri batağı farkettiler ve anlayamadıkları Türkiye'yi yavaş yavaş anlamaya ve Türkiye'ye yanaşmaya başladılar! Batağa saplandıkça; Türkiye'nin kıymetini daha iyi anlayacaklar ve daha fazla yanaşacaklardır! Onların bitti sandıkları Irak savaşı henüz başlıyor! Çok yakında; Irak halkını Filistin halkı gibi görürseniz ve; 'İntifada'ya kalkıştıklarına şahit olursanız şaşmayın! Şimdilik; münferit ölüm eylemleri başlayan bu direniş, yarın öbür gün bütün Irak coğrafyasına dağılacak ve işgal güçlerini analarından doğduklarına pişman edecektir! ABD, İsrail'i görüp ondan ibret alacağına; tuzağına düştü! İsrail de; başındaki bir bela ile baş edemezken yeni belalara davetiye çıkardı! Güvenlik ve istikrar ararken, daha beter bir belaya çattı! Akılları sıra; Kerkük-Yumurtalık boru hattını iptal edecek; Suriye üzerinden İsrail'in Hayfa limanına petrol akıtacaklardı! O yerler; babalarından miras kalmış tarlaları idi ya; keyiflerince ekip biçecek, istedikleri gibi tasarrufta bulunabileceklerdi! Daha o vakitler defaatle işaret ettiğimiz gibi; ateşle oynuyorlardı ama farkında değillerdi! Dünün Osmanlı coğrafyasının, fitili ateşlenmemiş bomba olduğunu bilmiyorlardı! Bilselerdi; o bomba diyarına gelip; kendi elleriyle fitili tutuştururlar mıydı?! Türkiye, şimdilik seyirle yetinsin; nasılsa çok kısa bir zaman sonra; 'yanıyoruz!' diye kapımızı çalacaklardır!