Obama rüzgar gibi geçti

Adı üstünde; 'küresel kriz', dünya üzerinde bundan etkilenmeyen yok gibi.. Menşei Amerika Birleşik Devletleri ama, adeta bir uyuz seyyaliyeti ile, başta Batı olmak üzere, bütün ülkeleri kapladı. Küresel kriz, dünyanın çok güçlü finans kuruluşlarını ve aynı güçteki üretici ve pazarlama firmalarını derinden etkiledi. Stoklar artınca, üretimlere ara vermek zorunda kalındı. Bunun manası, her sektörde, giderek büyüyen işsizlik demek. Öyle ya; siz istediğiniz kadar üretin; bu ürettiğiniz istediği kadar kaliteli ve ucuz olsun; alıcı olmadıktan sonra neye yarar? Küresel krizin patlak verdiği dönemde Obama'nın gelişi, öncelikle ABD'de olmak üzere tüm dünya ülkeleri için bir umut oldu. Hemen herkes ondan adeta sihirli bir el bekler oldu. Bütün gözler onun üzerinde idi. Hangi kararları alacağı merakla bekleniyordu. Obama'ya duyulan bu güvenin sebebi, kendisinden önceki ABD Başkanlarının savaş taraftarı olmaları ve bu meyanda dünyayı kana bulamış olmaları idi. Obama, G-20 zirvesinden sonra bir basın toplantısı düzenledi. Orada bir hususun altını, özellikle çizerek vurguladı: 'Daha önce, ABD Başkanı ile İngiltere Başbakanı bir araya gelip; ellerinde brendi olduğu halde dünyaya nizamat veriyorlardı. Artık bu devirler geçti. Şimdilerde Hindistan, Çin, Japonya gibi güç kaynağı ülkeler var. Bir karar alırken bunları göz ardı edemezsiniz. Artık herkes barış ve mutluluk içinde yaşamak istiyor. Bütün ülkeler bunun savaşını veriyor. El ele vererek, ortaklaşa kararlar vermeli; hep birlikte başarmalı ve başarıların sonunda elde edilen mutluluğu hep birlikte paylaşmalıyız!' İşte, dünyanın gerçeklerini gören realist bir lider. Obama'yı ABD halkı boşuna 200 sene beklemedi! Şimdiye kadar belirleyici olanlar yalnızca güçlülerdi. Diğer bir ifade ile, hak, güçlünündü. Bunun sonucu ise, gözyaşı ve zulümdü. Bu yüzden, İsrail ile Filistin arasındaki savaş, hiç bitmeyecekmiş gibi devam ediyor. Bu yüzden, dünyanın belli başlı yöreleri (stratejik konum veya stratejik madde bulunan yerler) kan gölünü andırıyor. Bütün bu olumsuzlukları bitirecek, yegane sihirli formül, tek bir kelimede gizlidir; o da adalettir. Obama da bunu vaat ediyor. Bekleyip görelim.