Obama'nın ziyareti

ABD Başkanı Barak Hüseyin Obama, nisanın ilk haftasında ülkemizi ziyaret edecek. Başkan Bush dönemindeki Türk-Amerikan münasebetlerinin iç açıcı olmadığını cümle alem bilmektedir. NATO'ya girmemizin üzerinden yarım asırdan fazla geçmesine rağmen, diğer bir deyişle, Türkiye ile ABD dost ve müttefik olmalarına karşın, bu süre içerisinde ABD dostluğun gereğini yapmamıştır. Süper güç olan ABD, Türkiye'yi devamlı az gelişmiş bir ülke gördü ve ona göre davrandı. Kıbrıs ve Ege Denizi ihtilaflarında sürekli olarak Yunanistan'dan yana tavır aldı. Dostluk ve müttefikle telifi kabil olmayan ambargolarla Türkiye'nin önünü tıkamaya çalıştı. Her şeyden önemlisi; Türkiye'deki demokrasi kesintilerine bilerek göz yumdu ve hatta bunları destekleyerek insan hak ve hürriyetlerinin, Batılı anlamda gelişmesini önledi. Bütün bu engellemelere rağmen, Türkiye kabuğunu kırdı; özellikle son AK Parti hükümetleri döneminde; komşu ve bölge ülkeleri ile düşmanlıklara son vererek bölgesel güce erişti. Öyle ki, artık Türkiyesiz bir Orta-Doğu, bir Balkanlar, bir Kafkaslar düşünülemez oldu! Diğer bir ifade ile Türkiye, şimdiye kadar olduğu gibi, yalnızca işgal etmekte olduğu coğrafya sebebi ile önem arzetmiyor, sahip olduğu güç ve bu gücünü dost ve düşmana gösterip sergilediği barışçı politikalarla da önem arzetmektedir. ABD'nin Afganistan'daki ve Irak'taki halleri malum. Irak'tan çekilme kararı aldı. Bunu nasıl yapacak? Türkiye üzerindense, 'tezkere' gerekecek! Irak'tan çekilince, gerisi özellikle Kürtler ne olacak? ABD, ayrıca İsrail ile Filistin arasında da barışı hedefliyor. Türkiyesiz, bu durum gerçekleşebilir mi? Zira, HAMAS'la tek görüşebilen ülke Türkiye.. Obama, belliki Bush'dan farklı olarak, milletlerarası münasebetlerde müzakereyi esas alıyor; nitekim, İran'la nükleer konusunu bu şekilde çözmek istediğini açıkladı. Bu iş için de Türkiye, biçilmiş kaftan değil mi? Nereye bakarsak bakalım; bu yeni dönemde ABD ile Türkiye'nin çıkarları örtüşüyor. Bundan böyle, meselelerimizi eşit iki ortak gibi müzakere etmenin zamanı gelmiştir ve her iki taraf da dostluğun ve müttefikliğin gereklerini yerine getirmelidir!