Boşuna 'burası Türkiye' dememişler; burada en olmayacak şeylerin; hem de rahatlıkla ve göz göre göre olduğunu görürsünüz. Üstelik, bu garip halin tecellisine o kadar sık tesadüf edersiniz ki, zamanla normal haller gözünüze anormal, bu tür anormallikler de normal gözükmeye başlar! Şimdi bakınız; aşağıda yazmaya çalışacağım hususları ben anlamadım ve doğrusu bunlara bir mana veremiyorum! Anlayan varsa beri gelsin! Birincisi şu emeklilik konusu... Hükümet, emeklilik yaşını 65'ten 61'e indirdi ve; kişilerin çalışma sürelerine göre kademeli bir sistem getirip; bu durumu kanunlaştırdı. Bilindiği üzere; 90'lı yılların başlarında, Süleyman Demirel'in Başbakanlığı döneminde; merhum Özal'ın 55 yaş olarak belirlediği emeklilik yaşını 40, hatta 38'lere kadar indirmişti. Ne merhum Özal'ın getirdiği 55 yaşında emeklilik ve ne de Süleyman Demirel'in bunu iptal edip getirdiği 40 dolayındaki emekliliklerin hiç birisi Anayasaya aykırı bulunup iptal edilmedi. Ama gel gelelim bu hükümetin, bu husustaki tasarrufu anayasaya aykırı bulunuyor ve iptal ediliyor! Aynı şekilde; şu 'ek taşıt vergisi'nin iptalini anlayabilen de beri gelsin! Hükümetler vergi koyar veya kaldırır. Bunun hesabını sandıkta millete verir. Birileri sandığı koyamamanın acısını mı çıkarıyor ne?! Daha düne kadar; bir ay süreyle seçimle yatıp kalktık. Parlamentoda bulunan partilerden 66 milletvekilini çıkartıp, başka bir partiye dahil etmenin hesaplarını yaptık. Bütün bunları yaparken, ne piyasa bıraktık ne huzur! Şimdi de iptal edilen 'ek vergi'nin içinden nasıl çıkılacağının hesapları yapılırken; her beyan kafaları daha karıştırmaktan öte bir mana ifade etmiyor! Yabancılar, özellikle gelişmiş Avrupa ülkeleri; bizde yapılanları gördükçe ne diyorlardır acaba? Biz, acaba 61 anayasasını ve onu takip eden 82 anayasasını yaparken iktidarı nasıl değerlendirdik? İktidar gücünü tek elden alıp çeşitli kurum ve kuruluşlara dağıtırken; bunların zamanla birbirlerini çelmeleyebileceğini düşünemedik mi? Yoksa bile bile mi yaptık?! Orta yerde antidemokratik bu çarpıklıklar dururken, mevcut hükümet hâlâ niye daha iktidarcılık oynamaya yelteniyor ve çeşitli kanunları çıkarmakla uğraşıyor?! Evvel emirde; anayasa ve yasalardaki bu çarpıklıkları gidermesi lazım gelmez mi? Aksi halde; yani şimdi olduğu gibi akıntıya kürek çekilmiş olur! Sen, istediğin kadar Meclis'i gece gündüz çalıştır; aylarca uğraşarak kanunlar çıkar; birileri de çıkıp bir çırpıda bunları iptal ediversin! Oh! Ne âlâ memleket! İktidarın elini kolunu bağlar; yapmak istediklerine fırsat tanımaz iseniz; millet seçtiği iktidarı nasıl deneyebilecektir? İktidarların şikayete hakları yok; orası icra makamıdır diyoruz demesine de; görüldüğü üzere; hemen her icraatı köstekleniyor! Daha TRT'ye bile bir genel müdür atanabilmiş değil! İyi, güzel (!) hükümet zaafa uğratılıyor da; ya, millet ne oluyor? Yazık ki, ne yazık!!!