Onurumuzu çiğnetmek kimsenin haddi değildir

A -
A +

İçine düşürüldüğümüz perişanlıkla, bitmiş ve tükenmişlikle; dünyada kapı kapı dolaştığımız ve el açtığımız malum! Bu hali, içimize sindirmemiz bir yana, yegane kurtuluş ümidi olarak görüyor ve öyle takdim ediyoruz. Nasılsa kolaycılığa alışmışız; gırtlağa kadar borca gömülmeye de! Kendi insanımıza ve öz kaynaklarımıza güvenip, onları harekete geçireceğimize; kendi insanımızı açlığa mahkum ederek ve öz kaynaklarımızı körelterek, 'el'in göndereceği 3 kuruşa bel bağlamak, taşıma su ile değirmen çalıştırmaya benzer. İşin bundan da vahimi, elin oğlunun kapısındaki bu boynu bükük halimizi bir başarı ve hatta şimdiye kadar yapılamamış olağanüstü bir gayret olarak takdim ediyoruz. ABD Hazine Bakanı Paul O'Neill'ın, Devlet Bakanımız Kemal Derviş'e yaptığı uyarıları utanarak okuduk. Yapılacak yardımlar için, çıkarılması gereken kanunları, alenen şart koşmaları yetmezmiş gibi, bir de; bu verdiğimiz paraları, eskiden olduğu gibi Çar-çur ederseniz bir daha kapımıza gelmeyin diyor! Bu kepaze halden, maalesef hiçbir siyasetçimiz alınmadı. Özellikle hükümet, bu onursuz hali içine sindirdi. Yalnızca Genel Kurmay Başkanlığı'nın; 'Her ne pahasına olursa olsun, bağımsızlığımızdan taviz veremeyiz' sözü, zevahiri kurtarmakla kalmadı; aynı zamanda bu ülkenin sahipsiz olmadığını da gösterdi! Daha dün, rahmetli Özal zamanını bir hatırlayın; değil ABD'nin Hazine Bakanı'na, bizzat ABD Başkanı'na söylediği sözler, alnımızı açık, başımızı dik tutuyordu. Özal, kendilerinden bir yardım ve iane istemediğimizi, sadece eşit şartlar altında karşılıklı ticaret yapmamızı öneriyordu. 10 sene içinde nereden nerelere geldik? Siz zannediyor musunuz ki, yapılmakta olan bu dış yardımlarla ülkemiz düzlüğe çıkacak? Ve siz, zannediyor musunuz ki, yardımları yapanların talepleri, bu 15 kanunla sınırlı kalacak? Daha şimdiden Kıbrıs'ı dillendirmeye başladılar bile! Bu ülkeyi yönetenler, evvelemirde kendi ülkelerini; bu ülkenin genç müteşebbis ruhunu görüp, reel ekonomiyi bir an önce harekete geçirmelidir. Sen, bu ülkede reel ekonomiyi öldürüp, teşebbüs gücünü kırarsan; miktarı ne olursa olsun, dışarıdan alacağın borç para ile, ancak eski borçların taksitlerini ve onların faizlerini karşılayabilirsin! Üstelik, bu yeni aldığın da borçtur ve yakın bir gelecekte, bunu da faiziyle birlikte ödemek zorundasın! Bu fasit dairenin bataklık olduğunu görmemize rağmen, görmesek de; milli onurumuzu incitmek pahasına bize gösterilmesine rağmen, gerekli tedbirleri almıyoruz. Ne denir; böyle dostlar düşman başına!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.