Orta Doğuda hâl ve gidiş

Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Davos çıkışı, Orta Doğu için âdeta milat oldu. Siz; "Osmanlı'nın ruhu yeniden diriliyor! Tayyip Erdoğan halifelik yolunda!.." safsatalarına kulak asmayın. Orta Doğudaki devletçiklerin oluşumları malum. Hemen hepsi, Osmanlıdan kopartılarak, çeşitli kabileler eline, onlar vasıtası ile de bizzat sömürgeci güçlere bağlanan yerler. Gelişen iletişim vasıtaları, komünizmi yıkıp yerle bir ettiği gibi totaliter rejimleri de yıkacaktır. Orta Doğu halkları despot idareciler elinde zulüm altında inlemekteler. Ülkelerinin petrol zenginliği, sadece birkaç ailenin (bazen bir ailenin) elinde. Geride kalan insan yığınları, her türlü insan hak ve hürriyetlerinden yoksun olarak baskı ve dayatmalar altında yaşatılmaktalar. Türkiye'miz, halkı Müslüman olup sistemi demokrasi olan yegane İslam ülkesidir. Dünyanın sömürgeci süper güçleri, İslam ülkelerini yeterince ve rahat şekilde sömürebilmek için, öncelikle bu ülkeleri birbirlerine düşman ettiler. Bu ülkelerin başına getirdikleri idarecileri de kendi bendelerinden seçtiler. Bunları seçkinci kılıp, halklarıyla aralarını açtılar. Dolayısıyla bu kişilerin iktidarda kalabilmeleri ancak silah gücüyle sürdürülebildi. Komünizm bile, gelişen iletişim teknolojisine dayanamadı. Dolayısıyla, Orta Doğu rejimleri de yıkılmak için yalnızca bir kıvılcım beklemektedir. Zaten, dünyaya yeni bir nizamat vermek isteyen ABD, uygulamaya koyduğu BOP'la, bu ülkelere demokrasiyi dillendirmişti. Ancak, Bush'un şahin politikaları bu durumu gerçekleştiremedi. Şimdi ise, ABD'nin başına bir siyahi geçti. Obama döneminin, Orta Doğu için çok şeylere gebe olabileceğini düşünüyorum. Yeter ki, Obama'nın niyet ve eylemleri sözlerine uygun olsun. Türkiye Başbakanı'nın posterleri Arap gençlerinin ellerinde!.. Arayış içinde olan Orta Doğu ülkelerine örnek olmamamız için hiçbir sebep yok.