Özal sonrası Türkiye

A -
A +

Rahmetli Özal, Türk insanını bir çizgiye getirmişti. Bu çizgi; bilim, teknoloji ve insan haklarının geldiği noktada, Türk insanını bunlardan haberdar etmesi, tanıştırması ve yüz yüze getirmesi ameliyesinden ibarettir. Bunları gerçekleştirmeye ömrü vefa etmedi ancak; Özal olmasaydı; Türk insanı, dışındaki dünyadan her yönüyle habersiz olacaktı. Bu da az bir şey değildir. Nerede olduğunu, neye, niçin ve nasıl talip olduğunu bilmek; hiçbir şey değilse bile, bir başlangıçtır. Özal'sız Türk insanı körebe oyunu oynamaya devam edecekti! Edirne'den ötede dünya var mı, varsa; nicedir ve ne haldedir, nereye gidiyor, bilmeyecekti! Özal'dan sonra gelen iktidarları, ister istemez eleştiriyoruz. Hele son, koalisyon iktidarını, topyekun millete musallat karabasan olarak görüyor ve talihsizliğimize yanıyoruz! Halbuki, Özal'dan sonra gelen iktidarlar ve şimdiki koalisyon iktidarı, Özal'dan önce gelseydi, bu kadar kavrulmayacak ve bu denli hayıflanmayacaktık! Çünkü; milletçe, neleri kaybettiğimizin farkında olmayacaktık! Özal'la Türk Cemiyeti bir yerlere geldi ve bir kısım kazanımlar elde etti. Özal'dan sonra ise, ondan önceki günlere döndük. Bir farkla; artık dünyayı görüyor ve neleri kaybettiğimizi biliyoruz! Bu figan, onun için alevli ve neredeyse göğü yalıyor! Özal sonrası iktidarlar, Türk insanına 10 şiddetinde bir deprem yaşattılar ve el-an da yaşatmaya devam ediyorlar. Memlekette samyeli esmişcesine, topyekun bir milletin işsiz, güçsüz, aç, biilaç bırakılıp bunalıma itilmesi ne demektir? 7 düvelle, onlarca cephede dövüşüp bitap düşmüş umumi bir harpten mi çıktı bu millet? Değilse, medeni alemin gözleri önünde, bu milletin çektiği zillet neyin nesidir? Ne demektir; elin bir lirası bizim 1.5 milyon liramız? Bunu telaffuz ederken bile, sıkılmıyorlar mı Allah aşkına?! Böyle bir endaze (!), balta girmemiş ormanda, hangi kurt kapanında vardır? Ey! Türk insanına musallat olan iktidar sahipleri! Bu millet sizden; vallahi de billahi de bir şey istemiyor! Gölge etmeyin yeter! Bu milleti rahat bırakın! Millet, neyi-nasıl yapacağını bilir, yeter ki, siz ayak bağı olmayın! Varlığınızla önüne set germeyin! Özal, otoyolları, telekomünikasyon, barajlar, fabrikalar açarken, sizin bakanlarınız ancak,su deposu açılışı yapabiliyor. Çalışan fabrikaların ve esnafın dükkanına kilit vurmaktan öte ne marifetiniz var? Söyleyin Allah aşkına! Milletin ocağına incir ağacı dikmek için mi iktidar oldunuz? Bugün yarın, bugün yarın diyerek millete zaman kaybettiriyorsunuz. Millete güven vermiyorsunuz; bunu neden anlamak istemiyorsunuz da, alternatifim yok deyip, iktidarda ısrar ediyorsunuz?! Sokağa, milletin huzuruna çıkamıyorsunuz, anladık; yarın, sandığı nereye saklamayı düşünüyorsunuz acaba? Sandık, sizin beğenmeyip değiştirdiğiniz bakanlarınıza benzemez zira! Ayrıca; seçimden neden bu kadar korkuyorsunuz ve onun adını bile ettirmek istemiyorsunuz? Korkunun ecele faydası mı var?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.