Pandora'nın kutusu açıldı!

Üç seneyi aşkın süredir, milletin üzerine bir kâbus gibi çöken üçlü koalisyon hükümetinden nihayet kurtuluyoruz! Sütunumuzu takip eden okuyucularımızın yakinen bildikleri gibi, devamlı olarak vurguladığımız husus; bu işin böyle gitmeyeceği, Türk siyasetinin çok yakında büyük oluşumlara açılım yapacağı, harcın bitip inşaatın paydos edileceği şeklinde idi. Bütün bunları bilebilmek için kahin olmaya gerek yoktu. Çünkü, görünen köy kılavuz istemiyordu! Koalisyonun her üç partisi birbirine ve her bir parti yönetimi kendi milletvekillerine 'seçim' ve 'alternatifsizlik' şantajı yaparak mahut iktidarlarını bu güne kadar sürdürebildi! İş artık öyle bir noktaya geldi ki, mızrağı çuvala sokabilmenin imkan ve ihtimali kalmamıştı! Kader, ağlarını ördü ve kaçınılmaz son gerçekleşti. Artık, ne sayın Devlet Bahçeli'nin gücü Ecevit'i Başbakan yapmaya yetecek ve ne de Mesut Yılmaz'ın ve partisi ANAP'ın AB şantajları, bu karabasan hükümetini ayakta durdurabilecektir! İktidar partilerinin korktuğu başlarına gelmiş ve hiç ummadıkları bir anda; seçimle yani, üç senedir ensesinde boza pişirdikleri milletle yüz yüze gelmişlerdir. El mi yaman bey mi yaman, hep beraber göreceğiz! Şimdi çıkıp da milletin huzurunda ne diyebileceklerdir? Ey milletim! Ben senin ümüğünü üç senedir insafsızca sıktım. Ortaya koyduğum programla, çok sıkıntılar çekeceğini, işsiz, aşsız kalacağını, ama sonunda rahata ve huzura kavuşacağını vadettim. Bütün sıkıntıları sana çektirdim; işin sonunu getiremeden bırakıp gidiyorum! Buna biz değil ama, bizden ayrılan bakan ve milletvekilleri sebep oldu! Dolayısıyla, çekmiş olduğun bütün sıkıntılar boşa gitti! İyi si mi, sen bizi bir kere daha seç; bu kez istifa etmeyecek bakan ve milletvekillerini bulacağız! Size söz veriyoruz; bir dönem daha canınızdan bezercesine bize tahammül edin, göreceksiniz, hep beraber düze çıkacağız. Aydınlık yarınlar bizim! Üç aşağı beş yukarı bunları söyleyip tekrar oy isteyecekler. Millet de aynı delikten ısırılmayı itiyat haline getirerek, yine bunlara oy verirse; söylenecek tek şey kalıyor; çekilen ve çekilecek ıstırap ve elemler afiyet olsun! Öyle görülüyor ki, Türkiye'de siyaset yeniden şekilleniyor. DSP'den kopanlar ve daha da kopacaklar, parlamento içinden ve dışarıdan görecekleri destekle solda yeni bir oluşumun habercisidir. Demek ki; sağda ve solda paramparça bir tablo ile seçimlere gidilecektir. Şu halde, iş yine millete düşüyor! Tavanda olmayan birleşmeyi tabanda birleştirecek ve bunun için de kendisine çektirenlere mutlaka hesap soracak bir sağduyu sandığa yansıtırsa ne âlâ! Görelim Mevla'm neyler?