Hangi şeyi zamanında, doğru dürüst ve yüzümüze gözümüze bulaştırmadan yapabildik ki? Meclis'te bulunan 7 siyasi parti lideri; anlaştıklarını söyledikleri erken seçim ve AB yasaları konusunda, bir araya gelip uzlaşma sağlayamıyorlar. İktidar parti liderleri, 15 gün önce toplanıp seçimlerin 2004 senesinde olacağını ilan etmiş iken; bu karar ve açıklamadan 3 gün sonra; yine bu partilerden MHP lideri Bahçeli'nin gözüne ne gözükmüşse, yayladan yaptığı açıklama ile seçimlerin 3 Kasım'da olacağını ilan etti! Saadet Partisi'nin dışındaki muhalefet partileri ve daha sonradan iktidarın diğer iki ortağı ANAP ile DSP de, 3 Kasım tarihinde mutabık kaldılar. Bir kısım yorumcular, iktidarın açıklamış olduğu 3 Kasım tarihinin altında bir hinlik olduğunu ileri sürdüler! Şöyle ki, o tarihlerde Irak'a yapılacak bir askeri müdahalede Türkiye de fiilen görev alacağından seçimler ileri bir tarihe ertelenecek! Nitekim, MHP'nin Meclis'i 1 Eylül'de toplantıya çağırmasıyla; arada kalan kısa süre içinde seçim hazırlıklarının yapılamayacağını YSK Başkanı, delilleri ile ifade etti. Halbuki, aynı YSK Başkanı, MHP lideri ile görüşmüş; bu durumu kendisine etraflıca izah etmişti! İktidar partilerinin bu oyununu, muhalefet partilerinden DYP ile AKP, 110 imza toplayarak Meclis'i 22 Temmuz'da toplantıya çağırmak suretiyle bozdu. Bütün bu gayretlere seyirci kalan iktidarın ANAP kanadı; çevir kazı yanmasın kabilinden, Meclis'in 1 Ağustos'ta toplanmasını salık veriyor! Bütün bunlardan anlaşılan husus, iktidar partilerinin dillerinin altındaki baklanın mevcudiyetidir! Erken seçim, AB yasaları, seçim ve siyasi partiler kanunlarında yapılacak değişiklikler konularında samimi olmadıkları meydandadır! Hemen her konuda işi yokuşa sürmeleri ve o iğreti halleriyle meşruiyetini yitirmiş iktidarlarını sürdürmek istemeleri; samimiyetsiz hallerinin ispatıdır! Hem, bir yandan AB meddahı kesilecek ve bunun öncülüğünü yaptığınızı ileri süreceksiniz; hem de diğer yandan, bir an evvel toplanıp bu işleri görüşüp karara bağlayalım diyen muhalefetin tespit ettiği 22 Temmuz günü Meclis'e gelmeyeceksiniz! Yoksa; bütün bu kanunları tatillerinizi sürdürmekte olduğunuz deniz kenarlarında mı çıkarmayı düşünüyorsunuz? Milletin perişan olup canının çıktığı bu ortamda bile; bizim partilerimiz kendilerini, köhnemiş liderlerini düşünüyor! Millet, milletin geleceği umurlarında değil! Bakınız; Saadet Partisi muhalefette ama, erken seçime karşı! Onların hesabı da, Ecevit'in yaşındaki eski liderleri Necmettin Erbakan'sız seçimlere gitmemek! Bu tarafta, feryat halindeki millet bir erken seçimle soluklanmak isterken, onlar Erbakan'ın ve onun partilerine katacağını düşündükleri 3-5 oyun derdinde! Millet, bütün bunları görüyor; ve bütün bunların hesabını, sandığa yansıtarak görecek! Ondan sonraki eyvahların para etmeyeceği de biline!