Ramazan yazıları -8-

A -
A +

Üstad Necip Fazıl'a göre insan, ya olmak veya ölmek mevkiindedir. Ona göre olmak üç türlüdür. Birincisi, İslam'ın bütün ölçülerine bağlı ihtirassız ve emelsiz, sessiz ve hareketsiz, fikirsiz ve çilesiz.. Bu, olmanın en aşağı derecesi. İkincisi, 'ebedi hayat davasının bu dünyadaki nakışlarını koruma, onları eşya ve hadiselere kazıma, maddi ve manevi şekillere sindirme ve bunun büyük cihadını verme işinde, yani üstün fikir ve duygu planında olmak. Bu, dünyaya göre en büyük, ötele nispetle orta mevkidedir. Üçüncüsü ise, fertte insan emanetinin tam hakkıyla olmak, İlahi marifete ermek, Allah ile olmak, yokluk perdesini delmek, ölümü yenmek ve yaratılıştan tek murat, ebedi oluşta olmak. Bu, her dereceyi kuşatıcı zirve noktası.' Necip Fazıl'a göre, yaşadığı yüzyılın insanlarının sayısız teknolojik keşif ve maddi imkanlarına rağmen içine düştüğü bunalım ve buhranların temel sebebi iman eksikliği ve kainattaki oluşa gafil kalışıdır. Zira insan, Allah'ın halifesi makamında ve kainat onun emrindedir. 'Seni aramam için beni uzağa attın Alemi benim, beni Kendin için yarattın' Seyyid Abdülhakim Arvasi Hazretleri, 'Bir üniversiteliye cevap' risalesinde insanın muhtaçlığını, memuriyetini ve saadet reçetesini şu şekilde vurguluyor: '...Hadis-i kudside buyuruluyor ki: 'Önce gelenleriniz, sonra gelenleriniz; küçüğünüz, büyüğünüz; dirileriniz, ölüleriniz; insanlarınız, cinleriniz; en mütteki, itaatli kulum gibi olsanız, büyüklüğüm artmaz. Aksine olarak, hepiniz, bana karşı duran, Peygamberlerimi (alehimüsselam) aşağı gören, düşmanım gibi olsanız, üluhiyyetimden bir şey eksilmez. Allahü teala sizden ganidir. O'na hiç bir şey lazım değildir. Siz ise, var olmanız için ve her şeyinizle hep O'na muhtaçsınız.' '...Hak tealanın hakimliğini tanıdığınız, emaneti ve emniyeti bozmayarak çalıştığınız zaman, birbirinizi ne kadar sevecek, ne kadar bağlı kardeşler olacaksınız. Sizin o kardeşliğinizden, Allah'ın merhameti neler yaratacaktır. Kavuştuğunuz her ni'met, hep Hakk'a imanın hasıl ettiği kardeşliğin neticesi ve Allahü tealanın merhameti ve ihsanıdır. Gördüğünüz her musibet ve felaket de, hep kızgınlığın, nefretin ve düşmanlığın neticesidir. Bunlar ise, Hakk'ı tanımamanın, zulm ve haksızlık etmenin cezasıdır.'

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.