Ramazana dair -4-

A -
A +

Sayılı günler ne de çabuk geçiyor. Göz açıp kapayıncaya kadar, Ramazanın üçte birini bitirdik. Ömür de böyle; her yaştaki insana ömründen ne anladığı sorulduğunda alınan cevap tektir: Hiç! On beş yaşındaki de aynı şeyi söylüyor, elli beş yaşındaki de, seksen beş yaşındaki de... Hayat ne kadar uzun olursa olsun; sayılı ve sonlu olduğuna göre; gelip geçen bir hayalden ibarettir. Üç günlük dünyanın sefası olsa ne; olmasa ne? Milyarlarca senedir; dünyaya bel bağlayanlar hani nerededir? Gelip geçici olan dünya hayatı ile sonsuz olan ahiret hayatı hiç mukayese edilebilir mi? Zira birisi hiç, diğeri hep!.. Ama; neylersiniz ki, sonsuzun nasıllığı, şu birkaç günlük dünya hayatına bağlanmış. Merhametlilerin en merhametlisi olan Allahü teala; kullarının imtihanda başarılı olmalarının formülünü peygamberleri vasıtasıyla onlara bildirmiştir. Halbuki hiçbir peygamber göndermeseydi bile; insana vermiş olduğu akıl nimeti ile, kendi varlığını bilmesi konusunda insanı mükellef kılabilirdi! Her ümmete ayrı ayrı peygamberler göndererek, hem bilinmesini ve hem de nasıl bilinmesi gerektiğini bildirdi. Bütün insanların bilmesinin veya hiçbirinin bilmemesinin Cenab-ı Hakk'a kazandıracağı bir şey yoktur. Bütün bunların kâr veya zararı bizzat insanadır. Allahü teala, kullarının hem dünyada ve hem de dünya sonrası sonsuz hayatta mutlu olmalarını istiyor. Bu mutluluğun reçetesini de; din olarak peygamberleri vasıtasıyla insanlara bildirdi. Reçete belli, ilaçlar hazırdır. Aklına uyan peygamberin yolundan gider, sonsuz saadete kavuşur. Nefsine uyan şeytanın yolundan gider ve sonsuz azaba müstahak olur! Cenab-ı Hakk'ın nisan yağmuru misali nimetleri karşısında, insanoğlunun nankörlüğüne bakın ki, çoğunluk itibariyle Allahü tealayı tanıyıp iman etmiyorlar. İlk insandan kıyamete kadar gelip geçen tüm ümmetlerde; insanların çoğunluğu iman etmemiştir ve etmeyecektir. Böyle olduğunu ve olacağını Cenab-ı Hakk Kur'an-ı kerimde bildirmektedir. Müslüman; ahiretteki sonsuz azabın şiddeti karşısında titrek ve yalnız kendi kurtuluşu ile yetinmez; başkalarının da kurtuluşu için çırpınır. Bugün için, bunun en iyi yolu; hakiki İslam âlimlerinin yazmış olduğu bir din kitabını muhatabına hediye etmektir. Hakikat Kitabevi dünyanın en ücra köşelerine, bu tür kitapları göndermek suretiyle bu hizmeti yerine getirmektedir. Bize düşen ise; ya buradan bizzat kitapları alıp dağıtmak veya buraya maddi katkıda bulunarak, bu dağıtıma önayak olmaktır...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.