Rapor, beklenildiği gibi!..

A -
A +

İki aydır Irak'ta kitle imha silahı aramakta olan BM silah denetçileri, beklenen raporlarını, beklenildiği şekliyle açıkladılar! Böylece ABD, istediği zamanı ve fırsatı elde ederek; açıklanan raporu da gerekçe gösterip yapacağı askeri harekata mesnet hazırlamış oldu! İki ay içerisinde 491 yer denetlendi. Denetçilerin hedefi; denetimlerine devam etmek olmasına rağmen; ABD, istediği sonucu elde etti bile! Raporun beklenildiği şekilde açıklanacağını boşuna vurgulamadık! Çünkü; görünen köye kılavuz lazım değildi! Bir kere; ABD'nin elinde BM Güvenlik Konseyi'nin 1441 sayılı kararı var: Bu kararda Irak, elindeki kitle imha silahlarını imha edecek ve bu türlü bir silahlanmaya gitmeyecekti. Bunu da BM denetçilerinin gözetim ve denetiminde yapacaktı. Irak, uzun zaman BM'nin bu kararına uymadı. Uyduysa bile, BM ile iş birliğine gitmediğinden, bütün dünyanın gözünde 'şüpheli' olarak bilindi. Bu duruma sebep de bizzat Irak yönetimi ve bu yönetimin kendi halkı üzerindeki uygulamaları idi! Halepçe katliamı bu durumun tipik örneği olup; anılan silah türleri ile, çoğu çocuk 5 bin sivilin hunharca ölümüne sebep olmuştur. Dolayısıyla, zaten bu hususta sabıkalı bir yönetimdir. Neden sonra; Çin, Fransa ve Almanya BM denetçilerinin görevlerine devam etmelerini istemektedirler! Halbuki, atı alan Üsküdar'ı çoktan geçmiştir! Nitekim ABD Dışişleri Bakanı Powell; 'Irak yönetimi havadan denetime imkan vermiyor. Elinde bulundurduğu şarbon mikroplu silahlarını, sinir gazlarını, hardal gazının yerlerini göstermiyor. Bunları imha ettiğine dair de bir işaret yok. Kendi bilim adamları da konuşmaktan korkuyor! Sonsuza kadar bekleyecek değiliz ya! Dünya, bizi yalnız başımıza bıraksa da, 1441 sayılı kararda belirtildiği şekliyle güç kullanarak Irak'ı temizleyeceğiz! Ayrıca biz, Irak'ın elinde bulundurduğu kitle imha silahlarının dökümünü bir hafta sonra dünya kamuoyuna açıklayacağız!' diyor. Bu açıklamadan da anlaşılacağı üzere, BM denetçileri, ABD'nin gerekli yığınakları yapabilmesi için vakit kazandırmaktan öte bir şey yapmadı! Zira, ABD'nin 'suyumu bulandırıyorsun' kabilenden bahanesi zaten hazırdı! Başbakan Abdullah Gül'ün belirttiği gibi; önümüzdeki iki hafta çok önemli ve kritik! Harekat, Mart Ayı'na sarkamaz. Mutlaka Şubat'ta olması gerekir. Bu durum mevsim şartlarının gereğidir. Barış adına Türkiye elinden geleni yapmış ve yapmağa devam etmektedir. Bundan sonrası taraf olan aktörlere düşmektedir ki, bunların her ikisi de; tutum, davranış ve beyanları ile savaşa teşnedir! Yani; ABD'nin istediği ve kolladığı fırsatı Saddam ve Irak yönetimi, aptalca ABD'ye vermiştir! Muhtemelen iki hafta sonra Orta-Doğu'da Pandora'nın kutusu açılıyor!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.