İnsanı Allahü tealaya götürmeyen tüm yolların çıkmaz olduğunu bir ömür boyu haykıran soylu kalem, bundan 16 sene önce 31 Aralık 1988 günü, daktilosunun başında yazı yazarken susmuştu. Seyit Ahmet Arvasi, Milli Eğitim'de uzun yıllar öğretmenlik yaptı. Yazdığı kitap ve makaleleri ve verdiği konferanslarla, bilhassa yeni nesle rehber oldu; yol gösterdi. Erenköy'de kapı komşumdu. Ben, onun rahmetli damadının oturmuş olduğu dairede ikamet ediyordum. "Burada çok hatıralarım var..." diyerek gelir; kâh bizde kâh onlarda sabahlara kadar sohbet ederdik. Türkiye Gazetemizin üçüncü sayfasındaki "Hasbihal" köşesinde adeta bir mektep kurmuştu. Her gün yazmakta olduğu yazılarıyla; idealindeki "pak neslin" maya tutması için çırpınıyordu. Kendisini hemen her gün ziyarete gelen onlarca genci görünce, çok seviniyor, gayreti bir o kadar daha artıyordu. Gerçeği haykırdı Hemen her fikir adamı gibi, onun da hayatı çile ile geçti. Baskılar, yıldırmalar, korkutmalar, hapishaneler, işkenceler; hasılı enva-i çeşit zulümlerden hiçbirisi onu, doğru bildiği yoldan asla alıkoymadı. En olumsuz şartlarda bile hep dik durdu; gerçeği bütün gücüyle haykırdı. O, şimdi sevdiklerinin yanında, ceddi Sevgili Peygamberimizin şefkatli aguşunda cennet nimetlerine garkolmuş halde... Cenab-ı Hak bizleri de onların şefaatlerine kavuştursun. Sözü, senelerdir hasretini duyduğumuz, o soylu kaleme bırakıyor; rahmet ve mağfiretler diliyorum. Nur içinde yatsın... İdeal insan "İdeal insana göre, insan "evrensel anayasasını" Vahyin yardımı ile kurabilir. Bugün kulak verilecek, katışıksız gerçek ilahî ses "Kur'an sesi" dir. Bu sesin bütün özü, şu cümlede toplanır: "Allah'tan başka ilâh yoktur" bu hükmün zıddı, zulmün tâ kendisidir. İnsanlık bu hükme muhtaçtır. O, yaşantısı ve ıstırabı ile bunu dile getirmektedir. Aksi halde, sahte otoriterler insanlığın başına ilâh kesilecek mülkü ve hükmü eline alacaktır. "Allah ile beraber diğer bir tanrı edinme. Sonra kınanmış ve kendi başına (yardımsız) bırakılmış olursun. Rabbin kat'i olarak şunları hükmetti. Kendinden başkasına kulluk etmeyin."(*) Allah'a "kul" olmak demek, hiçbir şeye "kul olmamak" demektir. İnsanlık, kendi başına musallat olan ve ona hükmeden, onun iradesini esir alan sürü iradesinden, dar töre ve dinlerden, sahte ilâhlardan, zalim diktatörlerden, partilerden, şeflerden, derebeylerinden, millet adına, halk adına, insanlık adına, hattâ tanrılar adına tahakküme kalkan fert ve zümrelerden, onu istismar eden siyaset cambazlarından, ırk, sınıf, inanç sömürücülerinden, insanı ekenomik bir hayvan haline getirmeye çalışan azgın materyalistlerden iğrenmektedir. Kısacası, insan soyut, sonsuz, ebedî, hür, mutlak ve bir olan Allah'tan gayrısına kul olmakla ıstıraba düşer. İnsan, kendini, insanın tahakküm ve istismarından kurtarmak istiyor. İnsanlık, bugün, bu ıstırabı, her günden fazla duymaktadır." * İsra suresi ayet 22-23.