Şahıslara ve partilere endeksli siyaset

50 seneyi aşkın bir zamandır sahip olduğumuz demokratik tecrübemizle, siyasetimizi; olması gereken şekliyle, bir türlü millete endeksli kılamadık! 4 veya 5 senede bir, milletin önüne sandığı getirmekle demokratlaşabileceğimizi zannettik! Milleti de, futbol takımı tutar gibi kamplara ayırıp; körü körüne belirli partilerin peşinden sürükledik! Adı demokrasi de olsa; şeklen demokrasiyi andırıyorsa da; bizdeki demokrasinin dayandığı temel öğe, 'millete dayatmak'tır! Milletten kopuk yaşayan, milletin değerlerine sırtını dönen bizdeki aydın 'idareci' takımı; millete ne yaptığını, yani kendi suçunu bildiğinden; oldum olası milletten korkmuştur! Ve asla, millete tam ve kamil manada güvenmemiştir! Bunun için de bulduğu yöntem; 'güdümlü demokrasidir!' Bizdeki aklı evvellerin millete koyduğu teşhis; serbest bırakılırsa imiş, ya davulcuya, ya da zurnacıya gider, korkusudur! Bunun da çaresini (!), 70'li senelerden itibaren siyaseti parçalamakla bulabileceklerini vehmetmişlerdir! Bugün gelinen nokta itibariyle, parçalı siyasetin daniskasını yaşıyoruz. 50'ye yakın parti ile seçimlere gireceğiz. Mevcut kanunlara göre; milletvekili adaylarını siyasi partilerin genel başkanları belirliyor, sıralıyor ve illere göre dağılımını yapıyor! Millete de; kendisini temsil edecek vekiline değil, partiye oy vermek kalıyor! Geçen dönemde Kayseri'den DSP milletvekili seçilen İsmail Cem, Kayseri'yi haritadan biliyordu! İlk defa Kayseri'ye seçimler münasebetiyle gitmişti! Neticede seçildi; bakan da oldu. Kayseri ile hiçbir organik bağı olmayan Cem, yine bir seçim münasebetiyle Kayseri'ye gidince yuhalandı! Dikkat edilirse; milletin bu denli baş kaldırması, Cem'in şahsından ziyade, siyasi sisteme ve onu oradan seçtiren 'genel başkanlık' anlayışınadır! Siyasi partiler Kanunu ve Seçim Kanunu'nda gerekli düzenlemeler yapılmadan girişilecek bir seçim sürpriz sonuçlara gebedir! Yüzde 20'ler dolayında oy alan bir siyasi parti, tek başına iktidara gelebilir ve bunun dışındakilerin tümü, baraja takıldıkları takdirde Meclis'e giremeyebilirler! Bir parlamento, halkın yüzde 20 oyuyla teşekkül edebilir mi? Bizim sisteme göre edebiliyor! Yani, milletin yüzde 80'inin istemediği bir parti tek başına veya yanında bir ortakla pekala iktidar olabiliyor! Bu gülünç hallere düşmemek için, gerekli düzenlemeler seçimlerden önce mutlaka yapılmalıdır! Belirli korkuları yenmek adına siyaseti parçaladık ama; görünen o ki, yağmurdan kaçarken doluya tutuluyoruz!