Şahsiyetli olmak...

Hangi işte olursa olsun, insanlar şahsiyete meftundur. Seneler senesi, Türkiye'nin dış politikasının şahsiyetli olmasını dillendirip dururduk. Gençlerimiz; 'Bağımsız Türkiye!' diye yırtınırdı. Ne hazindir ki, demokrasiyi kesintiye uğratırken yapacağımız ihtilalin bile onayını dışarıdan alırdık. Bu da şu demekti: Bizim tüm güç ve kudretimiz, ancak bize yetiyordu. Kendi halkımıza istediğimiz biçim ve şekilde dayatıyor ve onu resmen te'dip ediyorduk! Tankları ona karşı yürütüyor ve aklımızca; verdiğimiz gözdağı ile 'balans ayarı!' yepıyorduk! Bilmiyorduk ki, bütün bu baskı ve zulümlerle bilya dağılmıştı; dolayısıyla tüm yapılanlar pansuman tedavisinden ileri gidemezdi. Nitekim öyle de oldu. Dikiş tutmadı; halkın demokratik talepleri, önlerine çekilen bentleri yıktı ve; evet, baraj patladı! Hep, halkın seçtiği ve halkına sırt çevirmeyen bir liderin ve onun kadrosunun hayali ile yaşadık. Hep aynı umutla halk, önüne konan sandığa oyunu attı. Heyhat ki; gelip geçen hükümetler, hep, statükoyu yani bürokratik oligarşiyi örnek aldı. Onlara benzeyip halkına yabancı oldu ve ona dayattı. Bu durum yabancılar için biçilmiş kaftandı. Gündemlerimizi belirlemede hiç zorluk çekmediler. Hatta çoğu kez içeridekilerle el ele vererek gündem belirlediler. Oysa Türkiye, bir cihan devletinin devamı idi. Onun külleri üzerinden, yedi düvele karşı İstiklal Savaşını yapmış ve bağımsızlığını tüm dünyaya kabul ettirmişti. Artık ona yakışan; hak ve hukukun yanında yer almak; mazlumu savunmaktı. Seneler senesi İsrail, Filistin'de Müslümanlara zulmediyor; olmadık vahşeti tatbik ediyor. Tüm dünya da, bu rezilliği televizyonlarda izliyor. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır ve zulme rıza göstermek; zulüm karşısında susmak ona ortak olmaktır. İlk defa, bu zulmün karşısında direnen ve İsrail devlet başkanının yüzüne, hem de tüm dünya televizyonları yayında iken: 'Siz çocukları öldürmeyi çok iyi bilirsiniz!' diye haykıran kimdi? İşte; bu diklenmeden dik duruşa Türk insanı gibi tüm insanlık meftun olmuştur. Artık dünyanın dört bir yanında mazlumlar haykırırken 'one minute!' diyor!..