Hükümet, dün kara dediğine bugün ak diyerek, bir dizi kararlar alıyor. Zayıf bankalara yardım etmek ve onları güçlü hale getirmek gibi.. Adama sormazlar mı, dünün, batırılan ve el konulan bankalarının günahı neydi?! Bugün ise, güçlendirilecek bankalar hangileri? Bunların sahipleri, iktidar partilerine ne kadar yakın? İktidar partilerine yakın olmayanların günahı ne? Seneler senesi, iktidar partilerinin yandaşlarına peşkeş çekilen devlet bankalarından kurtuluncaya kadar akla karayı seçtik! Şimdi de değişik bir organizasyonla, yeniden başa mı dönüyoruz?! Yetkililer, milletin gözünün içine baka baka söylüyor: Zorda olan şirketlere el atmamız lazım, bunları ekonomiye kazandırmalıyız. İstihdamı ve üretimi başka türlü artıramayız. Ama, kimse bizden, bütün zorda kalmış şirketlere yardım yapmamızı beklemesin! İyi de, kimin parasını kimlere veriyorsunuz? Bu mudur sizin adaletiniz? Milleti borçlandırarak almış olduğunuz dış yardımları, çarçur etmeden yatırıma ve üretime aktarmanız, güzel bir düşünce. Ancak, bunu adalet duygusu içinde; yansız ve yandaşsız yapmanız gerekmektedir. Bu kabilden icraatlarınızda açık ve şeffaf olmak zorundasınız! Aksi halde, şaibeden kurtulamazsınız! Açığa mahkum ettiğiniz milletle alay edercesine; bir de bu adaletsizliği yaparsanız; yani, topyekun milleti borçlandırarak aldığınız paraları yandaşlarınıza peşkeş çekerseniz, kazdığınız kuyuya düşmüş olursunuz! Çünkü, bu ekonomi, artık en ufak bir yanlışlığı kaldıracak halde değildir. İnce eleyip, sık dokumak zorundasınız! Bu cümleden olarak, gerçek müteşebbisi, gerçek yatırımcıyı; partili partisiz tefrik etmeksizin, bulup desteklemek zorundasınız! Ne ekonominin, ne de milletin, yeni bir krizi kaldırmaya takati olmadığı gibi; bu saatten sonra atacağınız yanlış bir adım, unutmayın ki, ülke ile beraber sizi de batıracaktır! Bu günlere getirdiğiniz ülkemiz, bir Arjantin olmuyorsa; bu, asil milletimizin sahip olduğu temiz maya sayesindedir. Yoksa; bıçağın kemiğe dayanması bir yana; çoktan kemiği kırıp geçmiştir! Ve, topyekun bu millet, açlık sınırının altına düşmüştür. Bu hale sebep olan iktidar sahiplerini, bir gün koltuklarına oturtmazlar! Bu iktidar sahipleri sokağa çıkamazlar! En hafifinden, çürük yumurta yağmuruna tutarak, analarından doğduklarına pişman ederler! Bu necip millet, kanaat ve sabır gösteriyorsa, bunun kıymetini bilmeli! İhsan istemiyor millet; adil olun yeter!