Sandık başına!

A -
A +

İki gün sonra, milletçe yeni bir demokrasi sınavından geçeceğiz. Her kademedeki mahalli yöneticilerimizi seçmek için sandık başına gideceğiz. Bizim gibi, demokrasisi emekleme dönemini yaşamakta olan sistemlerde sandığı milletin önüne koyabilmek de bir maharettir! Dolayısıyla, sandığın kıymetini bilmeli ve mutlaka oyumuzu kullanmalıyız. Malum, dünyamız global bir kriz sürecinden geçiyor. Türkiye'miz de, ister istemez bu süreçten nasibini aldı ve almaya da devam ediyor. Bir yandan, dünyanın 17. ekonomisi olacaksınız; diğer yandan da, global bu krizden hiç etkilenmeyeceksiniz; bu mümkün değildir. Mesele; daha önceden ve kriz esnasında gerekli tedbirleri alıp, işi, en az hasarla telafi edebilmektir. Mevcut hükümetimiz, işin şuurunda olarak gece-gündüz demeden çalışmakta ve bu beladan kurtulmak için yoğun bir gayret göstermektedir. Maalesef, bu krizi bahane edip hükümete yüklenmek isteyen siyasilerimiz var. Akılları sıra, bütün bu olumsuzluklardan, hükümete ve onun sahip olduğu iktidar partisine bedel ödetecekler. Çünkü, vaktiyle kendilerinin sebep olup, milleti perişan ettikleri krizlerin bedellerini çok acı şekilde bizzat ödemişlerdi. Halbuki, bugünkü krizle, kendilerinin sebep oldukları krizler birbirlerinden çok farklı. Her şeyden önce, onlarınki yerel; bugünkü ise global. Milletimiz, bütün dünyayı sarmakta olan bu afetin ve çeşitli ülkelere olan; bu arada bizim ülkemize de olan yansımalarının farkındadır. Bugün, dillerini pabuç kadar dışarı çıkarıp, hükümeti eleştiri bombardımanına tutan muhalefet parti mensuplarının, milletimize yaşattıkları krizleri unuttuk mu zannediyorlar? O vakitler gecelik faiz yedi binlere çıkmıştı. Onlarca bankanın içleri, sahiplerince boşaltılıp 'fon'a devredilmişti. Yani, 50 milyar liralık borç, milletimizin sırtına yüklenmişti. Bu durum ise, o günkü idarecilerimizin beceriksiz veya kasıtlı yönetimlerinden kaynaklanmaktaydı. O günkü olumsuzluklarda dışarısının bir vebali yoktu. Bugün ise, öyle mi? Krizin global (dış kaynaklı) olmasına rağmen, hükümetimizin zamanında almış olduğu ve el an da almakta olduğu tedbirler sayesinde, mümkün olduğunca hafif atlatılmaktadır. Bugün, bilakis faizler düşmekte ve hiçbir banka 'fon'a devredilmemektedir. Görüldüğü gibi, krizden medet uman bir muhalefetimiz var! Sağduyu sahibi olan milletimiz, oyunu istikrardan ve huzurdan yana kullanacak ve kaosa asla prim vermeyecektir. Bunu da 29 Mart akşamı hep birlikte göreceğiz!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.