Savaş çığırtkanlarına dikkat!

Türkiye'mizde tuzu kuru olan bazı kesimler, ABD'den daha Amerikancı bir zihniyetle hareket ederek; 58. AK Parti Hükümetini kararsız davranmakla suçluyor! Bu zihniyet Türkiye'yi ABD'nin bir eyaleti olarak görüyor ve ona göre hareket etmesini bekliyor! Halbuki biraz dikkat etseler; belirli ailelerin yönettiği ve esas yönetimlerinin Batı'nın elinde olduğu Körfez ülkelerinde bile böyle bir teslimiyet söz konusu değildir. Çünkü; onlar da çok iyi biliyorlar ki, ellerindeki petrolü Batı'ya peşkeş çekerek şimdilik kayırabildikleri canlarını yarın; ABD ve İngiltere'nin bölgeyi işgalinden sonra koruyamayacaklardır! Demokrasileri olmamasına ve kendi halklarına insan hak ve hürriyetlerini tattırmamalarına rağmen; sırf kendi ailelerinin geleceği için böyle bir teslimiyet içine girmemekte ve savaşı istememektedirler. Bıçağın sırtında gitmekte olan Türkiye ekonomisinin; içine girsin veya girmesin, hemen burnunun dibinde cereyan edecek bir savaşla ne hale gelebileceğini düşünebiliyor musunuz? Bizzat müdahil olmadığımız Birinci Körfez Harekatı'nın yaralarını henüz sarabilmiş değiliz. Türkiye, bölgesinde en güçlü orduya ve donanıma sahip; bu özelliği ve gütmekte olduğu barış politikaları ile de aynı bölgede yegane istikrar unsurudur. Türkiye'nin fevri ve yanlış bir hareket tarzı bütün bölgeyi ve hatta dünyayı ateşe sürükleyebilir! Türkiye, her şeyden önce kendi gerçeklerine ve menfaatlerine bakıp tedbirler almak zorundadır. Dost ve müttefik bildiğimiz ABD'nin gerçek niyetini ve bölgede ne yapmak istediğini tam manasıyla bilemiyoruz. Bize söyledikleri ile fiilen yaptıkları birbirini tutmamaktadır! Kuzey Irak'taki Kürt oluşumu bu halin tipik göstergesidir. Her ne kadar; ABD ve Kuzey Irak'taki oluşumun yetkilileri, Kürt devletine karşı olduklarını söylüyorlarsa da, gerçekler bu söylenilenlerin aksine gelişmektedir! Dolayısıyla, böyle bir savaşta Türkiye, ABD'nin menfaatlerinden önce kendi güvenliğini (dikkat edin; menfaatlerini demiyorum) düşünmek ve ona göre hazırlıklı olmak zorundadır! Sözgelimi; ABD, Irak'ı işgal etse ve üç parçaya ayırıp kuzeyde Kürt Devletini tanısa; daha önce böyle bir durumun savaş sebebi olacağını açıklayan Türkiye kiminle harp edecektir?! ABD ile mi?! Savaş çığırtkanlığı yapmak kolay; ağzı olan konuşuyor. ABD ve İngiltere, Irak'taki petrol kuyularına konacak! Onların, böyle bir savaştan beklentileri var. Türkiye'nin ne menfaati olabilir? İki petrol kuyusu da size verelim mi diyecekler? Birinci Körfez Savaşı sonucunda uğradığımız milyarlarca dolarlık zararlarımıza karşılık verdiklerini ne çabuk unuttuk! Ufak su parasıyla bizi geçiştirmediler mi? O zaman da üslerimizi ve hava sahamızı kullandılar; milyonu aşkın insanın mülteci akınına uğradık; petrol sevkiyatını kestirdiler ve bölge ile yapmakta olduğumuz ticaretimizi önlediler. KADEK, daha şimdiden; militanlarını savaştan korumak amacıyla Türkiye sınırından içeriye sokmaya başladı! Bu durum, bölgenin savaş esnasında ve sonrasında nelere gebe olduğunu göstermiyor mu? Kuzey Irak'taki Kürt oluşumu ve KADEK terörü ABD'nin ve yandaşı İngiltere'nin umurunda mı? Umurunda ise bile; bu umur Türkiye'nin lehinde mi?! Evet; Saddam zalimdir ve bu zulmünü evvel emirde kendi halkına yapmaktadır. Bölge ülkeleri için ve özellikle Türkiye için de bir tehdit unsurudur. Bu tehdidin bertaraf edilmesi için savaş, en son düşünülmesi gerekendir ve o zamana kadar her yol, ne pahasına olursa olsun denenmelidir.