İslam coğrafyasındaki siyasi gelişmelerden ziyadesiyle memnun olan, yalnızca, dünyadaki silah tacirleridir. Zira onlara göre; oluk oluk da aksa, akan kan Müslüman kanı olduğundan herhangi bir kıymeti harbiyesi yoktur. Hatta bu kan, insan kanı bile sayılmaz! Dolayısıyla, mezkûr coğrafyada ateşe körükle gitmekte asla tereddüt göstermezler ve yine bundan dolayıdır ki, Müslüman feryatları yeri göğü inletirken, onlar, hararetle avuçlarını ovuşturmaktadırlar. Malum; birileri Türkiye'yi hızla Suriye bataklığına itmek istiyor. Başta ABD olmak üzere, AB ülkelerindeki ekonomik durgunluk; alışageldikleri şımarık ve hoyratça hayatlarını olumsuz yönde etkilerken; Türkiye'nin emin adımlarla yoluna devam etmesi ve kalkınmasını sürdürmesi, mahut çevrelerin uykularını kaçırdı. Bu durum Türkiye için yeni bir şey değildir. Türkiye ne zaman ileriye doğru bir hamle yaptıysa, ayağına çelme takılmıştır. Ülkemizi her bakımdan geri bırakan askerî müdahaleler, bu kabil davranışlar olup hep dışarıdan yönlendirmelidir. İçimizdeki aymazlar da, bilerek veya bilmeyerek bu oyunlara geldiler. Geçen hafta; Moskova'dan kalkıp Şam'a gitmekte olan Suriye uçağı hakkında Türkiye gizli servislerine bir ihbar yapıldı. Sivil uçakla askerî mühimmat taşındığı söylendi. Türkiye gerekli araştırma ve incelemeleri yaparak uçağı Ankara'ya getirip indirdi ve bulduğu malzemeleri ilan etti. Açıklanan malzemeden, görünüşte ABD'nin eli güçlendi ve yaptıkları açıklamalarla Türkiye'yi biraz daha olayın içine ittiler... Bu hafta başında da bir Ermenistan uçağı hakkında; aynı şekilde ihbar alındı ve uçak Erzurum'a indirildi. Yapılan incelemede ihbarın fos çıktığı anlaşıldı. Belli ki birileri Türkiye'yi ateşe itmek istiyor! Bin düşünüp bir yapmak zorundayız. Türkiye-Rusya yakınlaşması malum; vizeler karşılıklı kaldırıldı. İki ülke arasındaki ticaret hacmi her geçen gün büyüyor ve rekor üstüne rekorlar kırıyor. Türkiye'de yapılması planlanan bir nükleer santralin sözleşmesi Ruslarla aktedildi. Eskiden; yukarıdaki iyileşmelerin yalnızca birinin vukuunda, hop oturup hop kalkılır ve Türkiye'nin önü askerî muhtıra veya ihtilallerle kesilirdi. Muhtıra ve ihtilallerin modası geçince, yeni senaryolar peşindeler! Dikkat ediniz; Suriye gerçeğinin zararı, en çok bize dokunurken; başta Rusya olmak üzere Batılı silah üreticileri milyarlarca dolarlık silah satışları ile gününü gün ediyor! Bu cümleden olarak Rusya, Irak'a 4.5 milyar dolarlık silah satışı sözleşmesi imzaladı. İnsan düşünmeden edemiyor; Rusya neden sivil uçakla ve Türkiye üzerinden bu mühimmatı gönderdi?!. İran üzerinden ve çok çeşitli yollar elinde iken neden Türkiye yolunu seçti?!. Tavşana kaç, tazıya tut, denmiş olmasın!