Seçimler yaklaşırken

A -
A +

8 Mart Yerel Seçimlerine 3 haftadan az bir zaman kaldı. Siyasi partiler bir kez daha "görücü"ye çıkmanın arifesinde yoğun bir propaganda faaliyetinin içindeler. Yapılan kamuoyu yoklamalarına göre, iktidardaki AK Parti 3 Kasım Genel Seçimlerine oranla oylarını büyük ölçüde artırmış durumda; buna mukabil ana muhalefet partisi CHP'nin oylarında ise büyük düşüş görülüyor... Unutulmamalı ki; AK Parti'nin millet nezdinde denenen ve beğenilen başarılarının temelinde yerel yönetimlerde göstermiş olduğu yüksek performans yatmaktadır. Bizzat Tayyip Erdoğan ve ekibinin İstanbul'da gösterdikleri gayretler vardır. Yerel yönetimler halkla iç içedir. Böyle olmasına rağmen; belediye başkanlarının kapılarını müteahhitler ve bir kısım kerli ferli adamlar çalabilmiş; vatandaş ilgili birimlerin; "bugün git yarın gel!" sözünü, uğradığı hakaretler yanında canına minnet bilmiştir. Dikkat ederseniz; "çatık kaş" ve "karanlık oda" zihniyeti ile idare edilen yerel yönetimler döneminde, ancak ayyuka çıkmış ve birbirlerine düşmüş idarecilerin veya yakınlarının ihbarları üzerine davalar açılabilmiştir. Diğer tüm icraatlar; alanlarla verenlerin razı olup suskun kaldığı bir ortamda hasıraltı edilmiştir. Asıl soruşturulması gereken!.. Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının İstanbul ve ilçelerinde başlattıkları, başkanlık kapısının vatandaşa açık olduğu hizmet anlayışı ve ihalelerde şeffaf yönetim devri onlarca adli dava ile sonuçlanmıştır! Asıl soruşturulması gereken "karanlık" dönemler görmezlikten gelinmiştir. Zaten bu davaların siyasi maksatlı olduğu; her birinin beraatla sonuçlanmasından bellidir. Özellikle Tayyip Erdoğan'a yapılmak istenen "siyasi linç", onu, millet nezdinde adeta kahramanlaştırdı. Bu sözümüzün ispatı, 3 Kasım Genel Seçim sonuçlarıdır. Daha Büyük Kongresini yapmamış AK Parti, ezici bir çoğunlukla tek başına iktidara geldi. Diğer siyasi partilerimiz Normal demokrasilerde iktidardaki partiler, ister istemez yıpranırlar. Yani geçen süre muhalefet partilerinin lehine gelişir. Dikkat ederseniz bizde tam tersi oluyor; CHP, mevcudunu bile muhafaza edemeden gittikçe eriyor. Bine yakın merkezde aday bile gösterememesi ve seçimlere girmemesi başka ne ile izah edilebilir? Diğer muhalefet partilerine gelince; 3 Kasım Seçimlerinde beklenmedik ve sürpriz bir başarı gösteren Genç Parti; liderinin mensup olduğu Uzan Ailesinin maruz kaldığı "şaibelerden" ötürü, millet nezdinde büyük ölçüde itibar ve güven kaybına uğradı. 28 Mart Mahalli Seçimleri, Genç Parti için son şanstır. Bir varlık gösteremediği takdirde; bir daha derlenip toparlanabilmesi çok zordur. Mehmet Ağar liderliğindeki Doğru Yol Partisi... Merkez Sağın bu abide partisi, ehil olmayan liderler elinde ufalana ufalana bugünlere geldi. Mehmet Ağar'la birlikte yeniden toparlanma sürecine girdi. 28 Mart Mahalli Seçimlerinde oylarını artırmak ve kaybettiği tabanını tutmak zorunda... MHP'ye gelince... 3 Kasım seçimleriyle taban yaptı. MHP; Ecevit'li, Mesut Yımaz'lı koalisyonda çok ağır bir bedel ödedi. Yeni seçimle birlikte oylarını muhafaza edeceğini ve bir miktar artıracağını tahmin etmek zor değil. İmtihanı en zor geçecek partiler ise, ANAP'la Saadet Partisi'dir...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.