İnsanın kim olduğundan ziyade kiminle veya kimlerle olduğu önemlidir! Zira, insan tek başına yaşayamaz. Birileriyle birlikte yaşayacağına ve yaşamakta olduğuna göre; başkalarıyla olan bu birlikteliğin sebebi ve mahiyeti önem arzetmektedir. Bir arada ve yan yana gözüken bu insan yığınları birbirlerini ne derece seviyor ve birbirlerine karşı ne derece saygılılar? İnsan toplumlarında birlikteliğin ilk nüvesini teşkil eden aile, bugün neden darmadağın; boşanmalar neden bu kadar arttı? İnsanların birbirlerine karşı olan tahammülsüzlüklerine bakınca; beraberliklerinin ne denli yapmacık, sahte ve zoraki olduğu derhal farkedilir. Avrupa'da hemcinsinden kaçan insan, kedi ve köpekle yaşamayı yeğliyor! Halbuki insanoğlu yitirdiği sevginin ne olduğunu ve kaybedilen bu sevginin yanında daha neleri kaybettiğini bir bilebilse!.. İnsanın ve onun idrakine sığan ve sığmayan bütün alemlerin oluş ve yaratılış gayelerinin temelinde ilahi sevgi vardır. Biz inananlar biliyoruz ki, Cenab-ı Hakk, bütün alemleri sevgili Peygamberinin yüzü suyu hürmetine yaratmıştır. Muhabbetten Muhammed aleyhisselam hasıl olduğu gibi; ondan da, yani sevgi peygamberinden de bütün alemler var edilmiştir. Var oluşun ve mutluluğun kaynağı sevgi iken; insanlık ufkunu inançsızlık bulutları sarınca, bunun bedeli olarak ilk kaybedilen sevgi ve tabiatıyla bu sevginin yansıması olan mutluluktur. Halbuki sevgi tıpkı kar gibi olup, yağdıkça her yanı kaplar ve bütün kötülükleri, olumsuzlukları, aksaklıkları örter. Bundan dolayıdır ki, insan sevdiğinin hatasını göremez ve yine bundan dolayı denmiştir ki; sevgi, gözleri kör, kulakları sağır eder!.. Cenab-ı Hakk, en üstün varlık olarak yarattığı insanın bu kemalatta (olgunlukta) olmasını dilemiş ve ona bu sorumluluğu yüklemiştir. Bu sorumluluğun şuurunda olanlar (gerçek müminler), kalplerini bütünüyle Allahü tealaya vererek, ondan başkasına tutulmamış ve tutunmamışlardır. Allahü telaya inanan, güvenen ve tevekkül eden, her şeyden emindir. Bugün, sevgiyi kaybeden insan ve toplumlar, boş yere huzuru ve saadeti aramaktadırlar. Çünkü, huzura ve mutluluğa kaynak teşkil eden ve onların yeşermesine sebep olan yegane etken sevgidir. O kaybedilince; insanlar birbirlerine gözünün üzerinde kaşın var demeye başlarlar! Ve, ne yana baksalar; olumsuzlukları, yanlışlıkları ve kötülükleri görürler. Zaman geçtikçe bu kötülükler artar ve insanoğlunun hayatını idame ettiği meydan yerleri ve tesir sahaları cife ve cefa ile dolar. Tıpkı şimdi olduğu gibi!.. Kurtuluş başka şeylerde ve yerlerde aranıldığından; her çırpınışta cife ve cefa bataklığına biraz daha saplanılır. Bu mübarek Ramazan gününde Cenab-ı Hakk, sevgisini ve sevdiklerinin sevgisini kalplerimize yerleştirsin! Bu duamızı, Habib-i Ekremi Muhammed aleyhisselam hürmetine kabul buyursun!