Sezar'ın hakkı Sezar'a!

A -
A +

Milenyum Çağı'nda da insan kendini arıyor! Fert, aile, cemiyet, devlet ve bunlar arasındaki hak ve ödevler yeniden belirleniyor. Batı, bu yeniden şekillenişin eksenine ferdi oturttu. Her şeyi ferde göre, yeniden dizayn ediyor. Kişi eksenli bir dünyada mutluluğu arıyor ki, bu hal, ilkelleşmenin ve egoizmin dikalasıdır. Ferdiyetçi toplumlar, içine düştükleri buhranlarını yenemeden, yeni bunalımlara yelken açıyor! Batı, kutsal aile yapısını ve onun erişilmez değerlerini çoktan kaybetti. Orada herkes, kendisi için yaşıyor. Hiçbir değer yargısı tanımayan ve tamamen menfaat üzerine kurulan ferdi yaşayış; çok yakın bir gelecekte insanları tek başlarına bırakacak ve onları ne doğumlarda, ne ölümlerde ve ne de insanları birbirleri ile kaynaştıran sosyal hadiselerde bir araya getirebilecektir. İnsanı bu hale sokan; onun, kendisini her şeyden azade görme ve bütün kayıtlardan sözde kurtulup aradığı ve buldum zannettiği 'eşek hürriyeti'dir! Batı'da aile bağından kopuk yaşayan genç kızlar, yalnızca bir çocuk yapmak için evleniyor; çocuğu doğurduktan sonra da derhal boşanıp bir köpek ediniyor ve kalan hayatını, köpeği ve çocuğu ile beraber özgürce yaşıyor! Batı, sözde ferdi hürriyetleri o kadar çığırından çıkardı ki, eşcinsellerin evliliğine müsaade etmeyi medeniyetin gereği saydı. Aileyi yıkmanın bedeli şimdiden ödenmeye başlandı bile. Gayr-i meşru ilişkilerden doğan çocuklar, sayıları korkunç boyutlara ulaşan sakat doğumlar, uyuşturucu bağımlılığı, başta AIDS olmak üzere; enva-i çeşit bulaşıcı ve zührevi hastalıklar ve ruhi bunalımlar Batı'nın püsküllü belasıdır. Bütçelerinin çoğunu bunlarla mücadeleye ayırmalarına rağmen, başarılı olmaları bir yana; olayın boyutları git gide büyüyor ve içinden çıkılmaz hal alıyor. İnsanı, bütün beşeri kayıtlardan azade kılan sistemlerin sonu elbette böyle olacaktı. Oysa; insanın mutluluğu karşındaki insanın ve insanların mutluluğuna bağlıdır. Karşımızdaki yüz gülecek ki, gülebilelim ve mutlu olabilelim. Karşımızdaki insanın veya insanların somurtuşları, ıstırap ve göz yaşları bizi güldürüyorsa; bu hal mutluluk ve mutluluktan olmasa gerektir. İnsan hukuku tanziminde; fert, aile, cemiyet, devlet ve bunlar arasındaki münasebetlerde 'Sezar'ın hakkı Sezar'a' mantığıyla hareket edilmeli ve bunlardan hiç birisi bir diğerine feda edilmemelidir. Hukuk ne fert, ne aile, ne cemiyet, ne devlet eksenli olmalı; hak eksenli olup, her hak sahibi hak ve ödevini bilip yerine getirmelidir. Birisine, daha fazla hak ve iltimas diğerlerine zulümdür. Hakkın gaspı söz konusu olamayacağı gibi, sınırsız hak da düşünülemez. Batı'nın ferde tanıdığı sınırsız haklar, ferdi öldürmekten ve cemiyetleri çökertmekten başka işe yaramadı zira.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.