Siyaset, uzun soluk istiyor

A -
A +

Siyaset zor iş... Hakkıyla yapıldığında, işlerin en zoru... Hele; bizim gibi iki arada bir derede kalmış; demokrasi mücadelesi vermekte olan bir toplumda siyaset yapmak gerçekten zor. Elbette her iş gibi siyasetin de kuralları var; ama bunların çoğu yazılı değil ve teamüllere bağlı. Dolayısıyla, her siyasetçi kendi meşrebine göre yoğurt yiyebiliyor! İsteyen kural tanıyor, isteyen tanımayabiliyor! Paranız ve imkanlarınız varsa; siyasette parlayabilir; umulmadık anda bir yerlere gelebilirsiniz. Bunun son örneğini, 3 Kasım seçimleri arifesinde ve aynı seçimin sonuçlarında gördük. Cem Uzan ve Genç Parti, birden bire mantar gibi bitiverdi! Umulmadık bir oy aldı. Millet, Cem Uzan'ı ve Genç Parti'yi tanıdığı ve güvendiği için mi oy verdi? Belli ki, Cem Uzan'ın uzmanları zamanlamayı, propagandayı ve propaganda usullerini çok iyi tespit etmişlerdi. Propagandanın en iyi aracı ve silahı olan medyayı alabildiğine kullandı. Canlı televizyon yayınları ile; muhtelif şehirlerde geniş katılımlı 'halk konserleri' düzenledi. Bu konserlerde seçkin sanatçılara yapılan alkışlar arasından genç bir adam arz-ı endam ederek, halkı selamladı; teşekkür etti kısa ve etkili mesajlar verdi! Kimdir bu adam demeye kalmadan; 65 milyona kendisini tanıttı! Sahip olduğu büyük maddi güç ve basın yayın kuruluşları ile kesif bir propagandaya girişti. Koalisyon yönetimindeki Türkiye ve Türk insanı krizlerle boğuşuyordu. Millet aç biilaçtı. Kendisini çok ama çok kötü yönetmekte olan siyasi partilere ve bunların kadrolarına asla güvenmiyordu. Burnundan soluyan öfkeli halk, hınç doluydu! Genç Parti, düzenlediği kasaba mitinglerinde halka yemek dağıtıyordu! Bu manzara, Türk siyasi tarihinde bir ilkti ve maalesef geçer akçeydi! Zira millet işsizdi ve açtı! 3 Kasım akşamı büyük bir sürpriz yaşandı. Yüzde 7 dolayında oy alan Genç Parti, iktidarda bulunan ve millete kâbus yaşatan koalisyon partilerini (DSP, MHP, ANAP) sandığa gömmüştü! Kim ne derse desin; Genç Parti olmasaydı; millet, Ecevit-Bahçeli-Yılmaz kamburundan kurtulamayacaktı! Yazımızın başında işaret ettiğimiz gibi, siyaset uzun soluklu bir iştir. Elinizdeki güç ve imkanlarla; saman alevi misali aniden parlayabilirsiniz. Nitekim; adaşı Cem Boyner de kısa sürede, güzel bir atmosfer yakalamıştı. Milletin duygularını rencide edici; absürt bir laf etti; siyasete havlu atarak veda etti! Cem Uzan da aynı akıbete oynuyor gibi! İki şirketine el konulunca; daha mahkeme safahatını beklemeden; herkesi hayrete düşüren konuşmalar yaptı. Türk siyasi tarihinde görülmedik şekilde ve üslupla Başbakan'ın şahsına hakaretler yağdırdı! Halbuki; mahkemelik bir konuda susmayı tercih etse ve mağduru oynasaydı veya hiç değilse, derdini münasip bir lisanla anlatabilseydi; siyaseten kazanan taraf olabilirdi! Başbakan Tayyip Erdoğan susmakla ve ona cevap vermemekle; siyasi tecrübesini gösterdi ve uzun soluklu bu yarışta bir adım daha attı! Siyaset; iş yapamamayı, beceriksizliği mazur görebiliyor ancak, hatayı asla affetmiyor! Zaten işin zorluğu da bundan kaynaklanıyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.