On gündür Ankara'dayım. Siyasetin merkezinden; partilerin milletvekili adaylarının tespitlerinin yapıldığı Ankara'nın curcunalı havasından size yazmaya çalıştım. Bir gazeteci olarak gündemdeki konuları çeşitli siyasi parti temsilcilerine sorduk ve aldığımız cevapları sizlere aktardık. Bu arada; depremin 3. yıldönümü gününde, yani 17 Ağustos'ta yıkıma maruz kalan Adapazarı, İzmit, Gölcük ve Yalova'yı dolaştım. Aradan 3 sene gibi uzunca bir zaman geçmesine rağmen, on binlerce depremzedenin yaralarının hâlâ kanamakta olduğunu müşahede ettim. En iyi durumda Yalova'yı gördüm. Bunda, hükümette olan yöre milletvekili ve tabii bakan olarak sayın Yaşar Okuyan'ın gayretleri inkar edilemez. Yaşar Okuyan, deprem sonrasında Ankara'yı bıraktı ve kendisini seçip Meclis'e gönderen Yalova'yı mesken tuttu! Gece gündüz demeden yapılan çalışmaları yakından takip etti ve Yalova'yı bugünkü seviyesine getirdi. En kötü durumda ise, en büyük acılara ve yıkıma maruz kalan Adapazarı'dır. Adapazarı milletvekillerinin partilere göre dağılımı şöyle: SP (FP) 2, ANAP 1, DSP 1, DYP 1, MHP 1. Görüldüğü şekliyle 3 milletvekili, koalisyondaki her üç partiye mensup bulunmaktadır. Böyle olmasına karşın, Adapazarlılar, koalisyon iktidarı tarafından adeta cezalandırıldılar! Şehirde hâlâ alt yapı çalışmaları yapılmakta; güneşli havalarda tozdan, yağmurda ise çamurdan geçilememektedir. Mikrobik ortamdan dolayı, özellikle çocuklar çeşitli enfeksiyon hastalıklarına yakalanmaktadır. Mikrop kaynağı fosseptikler, açıkta olarak yer yer görülebilmektedir. Depremle birlikte üst üste gelen ekonomik krizlerle halk, kelimenin tam anlamıyla sefaletin kucağına itilmiş; hükümetin halkı hatırlaması ise, yörede bulunan başta Şeker Fabrikası olmak üzere, kamu işletmelerinin kapatılması şeklinde olmuştur! Evini, yakınlarını kaybeden halk, işini de kaybederek cascavlak ortada kalmıştır! Halk, kendilerini bu perişanlığın içine terk eden ve unutan siyasilerle hesaplaşmak için sabırsız! Sandığı dört gözle bekliyor! Bu durumu bilen, özellikle iktidar partilerine mensup milletvekilleri, başka illerden aday olabilmek için genel başkanlarını zorluyorlar! Çünkü; Adapazarlı'nın huzuruna çıkacak yüzü ve cesareti kendilerinde bulamıyorlar! Başbakan Bülent Ecevit 18 Ağustos günü Düzce (Kaynaşlı)'de idi. Meydanda ne eski Ecevit'ten ve ne de eski halktan eser vardı! Zorlama bir avuç kalabalık, yağmurun da etkisiyle dağılıverdi! Bu da gösterdi ki, iktidar partilerinin meydanlara inmesi ve arzu ettikleri kalabalıkları karşılarında bulabilmesi oldukça zor olacak! Bu arada; Ecevit'in kısa konuşması esnasında sergilediği dil sürçmeleri ve mantık hataları Kaynaşlı'da günün konusu! Halk, Ecevit'e de millete de acıyor!