Siyasete yön vermek

Siyasetin kendi mecraında yön bulmaması, bugünün meselesi değildir. Dışarıdan dizayn, bizim siyasetimizin geleneğinde vardır. Bu absürd durumun ağa-babası da, hemen her kötü oluşumda olduğu gibi CHP'dir. Bunun son örneğini, yine CHP'de lider değişiminde gördük. Belli ki, birileri partileri dizayn edip, siyasete yön vermek istiyor. Bu durumu, öncelikle iktidar partisinde denediler. Kapatmaya girişerek; korkutmak, sindirmek, bölmek ve parçalamak istediler. Bu iğrenç oyunların hiçbirisi, iktidar partisinde tutmadı. En son yenilgiyi de; anayasa değişikliği oylamalarında alınca, iktidar partisinden ümitlerini büsbütün keserek ana muhalefet partisine yöneldiler. Deniz Baykal ile kişisel hesabı olan Mustafa Sarıgül, CHP'ye alternatif olabilecek siyasi oluşuma çoktan girişmişti bile. Bu ise, solu bir daha bölmekten ve iktidara alternatif olmaktan uzaklaştıracaktı. Bir taşla iki kuş vurulmuş; Deniz Baykal liderlikten, Mustafa Sarıgül de, düşündüğü siyasi konumundan edilmişti. CHP'nin başında bulunan kişi; 'Ramazan pidesi' olmaktan öteye gidemezdi. Yani denenmesi gereken 'muvakkat' bir şahsiyetti. Zira CHP'de tek yetkili Önder Sav ve onu yönlendiren güçlerdi. Önümüzdeki günler siyasette çok şeylere gebedir. Tek hedef iktidardaki AK Parti ve onun lideri Tayyip Erdoğan'dır. Onun karşısındakiler ise; Meclis içindekiler ve dışındakilerle birlikte bütün siyasi oluşumlardır. Arzu edilen, tüm küçük dereleri CHP ırmağına akıtmak ve onu iktidara taşımaktır. Yarın-öbür gün, Mesut Yılmaz'ı ve Hüsamettin Cindoruk'u ve Mustafa Sarıgül'ü CHP saflarında görürsek şaşırmayalım. İlerlemiş yaşına rağmen, Süleyman Demirel de böylesi bir oluşumun arkasında olur! Yapılmak istenen; siyasetin içindeki ve dışındaki tüm güçleri CHP safında harekete geçirip AK Parti iktidarını al aşağı etmektir. Ülkede siyasi istikrar sona erecek, yeniden koalisyon dönemleri başlayacak, kalkınma duracak ve ülke insanı eski perişan günlerine dönecek; bütün bunlar, siyasete yön vericilerin asla umurlarında değildir. Bugüne kadar olmadığı gibi. Düşünsenize; başka türlü 'Ergenekon'dan nasıl çıkılabilir ki?!.