Siyasetin çirkin yüzü (2)

A -
A +

CHP lideri sayın Deniz Baykal, uzun yıllar iktidara gelememenin ve ufukta da bir iktidar gözükmemesinin hırs ve kinî ile mütemadiyen gerilim politikası izliyor. Halbuki bunun ne kendisine ve ne de partisine bir faydası var. Bilakis zararı var; üstelik bu zarar millete de yansıyor. Mesela: "Türkiye'yi böldürmeyeceğiz!" sloganını hem parti minibüslerinin üzerine yazdırdı ve hem de sık sık buna vurgu yaparak kendisi; ve parti mensupları bunu dillendiriyor. Sayın Başbakan'ın dediği gibi; "...CHP lideri neden böyle söylüyor? Bu ne demek? Böyle bir iddiada olan mı var? Yoksa, CHP lideri milli iradeyi bölücü olarak mı görüyor?!" Dedik ya; siyaset, bizde maalesef belden aşağı vurmak şeklinde tecelli eder. Bu adice vuruşlardan bir tanesi de, muhalefette yer alan bütün siyasi partilerin söz birliği etmişcesine dillendirmiş oldukları mevcut iktidarın Türk topraklarını yabancılara peşkeş çektiği iftirasıdır. Saadet Partisi'nin başı çektiği bu iftira kampanyasını, halkımız arasında sinsice yürütüyorlar ve şunları söylüyorlar. "Bu iktidar döneminde İsrailliler (Yahudiler) GAP bölgesindeki arazilerin büyükçe bir kısmını satın aldılar. Yarın o bölge şu veya bu şekilde elimizden çıkınca İsrail'le komşu olacağız!.." Resmî kayıtlara göre GAP... Yalanın daniskasıdır bu. Türkiye Cumhuriyet Devleti'nin İsrail ile Suriye Devletleri arasında karşılıklı olarak mal edinme anlaşması yoktur. Yani, ülkemizde yabancı gerçek kişilerin mal edinebilmelerinin ilk şartı o ülke ile karşılıklılığımızın bulunmasıdır. Diğer bir ifade ile T.C. vatandaşlarına mal edinme imkanı vermeyen hiçbir devletin mensubuna Türkiye'de mal edinmeye müsaade edilemez. Resmî kayıtlara göre GAP bölgesinde yabancılar adına kayıtlı 2050 taşınmazdan 1886'sı Suriye uyruklulara aittir. Yani Suriye uyrukluların dışında yabancıların tasarrufu altında sadece 164 taşınmaz bulunmaktadır. Suriye uyruklulara ait olan bu taşınmazlar da 1939 yılından önce sınır anlaşması ile belirlenen taşınmazlardır. Dolayısıyla 1939 yılından bu yana Suriye uyrukluların taşınmaz mal edinimi mümkün değildir. Ayrıca İsrailliler adına GAP bölgesinde taşınmaz kaydı bulunmamaktadır. Ülkemizde İsrail uyruklu gerçek kişiler adına 99 taşınmaz bulunmakta olup, bunlar ise, Antalya, Adana, Ankara, Çanakkale, Hatay, İstanbul, İzmir, Muğla, Tekirdağ ve Yalova illerinde bulunmaktadır. İsrail vatandaşlarının GAP bölgesinde gayr-i resmi yollardan veya bir kısmı T.C vatandaşı adına taşınmaz edindiği iddiası, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü ve ilgili kamu kurumlarınca değerlendirilmiş olup iddiaları doğrulayacak hiçbir delil ve olaya rastlanılmamıştır. Bir yalan ve iftira da stratejik maden Bir yalan ve iftira da stratejik maden, petrol, tarım ve benzeri alanların yabancılar tarafından satın alındığı keyfiyetidir. Maden kanununun 4. maddesine göre madenler devletin hüküm ve tasarrufu altında olup üzerinde bulunan, arazinin mülkiyetine sahip değildir. Dolayısıyla madenlerin ve petrol sahalarının yabancılar tarafından edinilmesi söz konusu değildir. Madenler için ancak malikin izni alınmak suretiyle yalnızca işletme ruhsatı verilebilir. Bu konuda önceki hükümetlerle AK Parti hükümetinin farkına gelince; Karşılıklılık esasına göre Cumhuriyetimizin kuruluşundan bu güne kadar rutin bir şekilde devam etmekte olan yabancıların taşınmaz edinimi konusunda, AK Parti hükümetinin yaptığı en son yasal düzenlemeler şöyledir; 1- Herhangi bir yabancı gerçek kişinin daha önce 30 hektar olan taşınmaz mal edinim hakkı, 2.5 hektar ile sınırlandırılmıştır. 2- Önceki dönemlerde hiçbir sınırlama olmayan taşınmaz edinimi, sadece planlı alanlar ile sınırlandırılmıştır. 3- Daha önce hiçbir sınırlama bulunmayan yabancıların il bazında toplamda edinebilecekleri taşınmaz alanları için %0.5 sınırlaması getirilmiştir. Baskın hırsızın kimler olduğunu görüyorsunuz değil mi sevgili okuyucularım?!.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.