Siyasette yeni arayışlar

Siyasi yelpazenin her yanında yeni arayışlar var. Yeni oluşumlar ve taze başlangıçlar.. Eskiler bile, yenilenmenin ve yeniden yapılanmanın peşinde. Siyaset kurumu, içine düştüğü güvensizlikten kurtulmak için çabalıyor. Çöken sistemle beraber, yaşanılan ekonomik krizden daha büyüğü siyasette yaşanıyor. Bütün partilerin içi, cadı kazanı gibi kaynıyor! Üç partinin koalisyonda bulunması ve iktidar nimetlerinden faydalanmaları, içlerindeki bu kaynamayı şimdilik gün yüzüne çıkarmıyor gibi, ancak; en ufak bir çatırtıda kıyametin kopacağı bellidir! İktidarda olsun, muhalefette olsun; Meclis içindeki ve dışındaki iktidarda denenmiş bütün siyasi partiler milletin gözünden düşmüşlerdir. Hiç birisi ümit vaat edemiyor. Hepsine karşı millet, aldatılmışlık duygusu içinde; kızgın ve öfkeli! Bu durumu, el altından kamuoyu yoklamaları yaptıran siyasi parti mensupları da biliyor. En iyisinin hali, barajın birkaç puan üstünde; o kadar! Geriye kalanların hemen hepsi barajın altındalar! Bu durum karşısında da, ister istemez yeni arayışlar ve yeniden yapılanmalar kaçınılmaz oluyor. İktidarda denenmişlerin, yeniden yapılanma istek ve vaatleri, inandırıcı bulunmuyor. Millet, onları neredeyse bir kalemde silmiş! O vakit de umut, yeni oluşumlara ve yeni arayışlara kalıyor! Kemal Derviş'i yabana atmayın! Bu zoraki yapılanları yapıp, ekonomiyi rayına oturtur oturtmaz; düşün peşime diyecektir! Hem de hiç vakit kaybetmeden! Tabii, işi becerdiği takdirde; aksi halde, ansızın geldiği gibi, ansızın ABD'nin yolunu boylaması kaçınılmaz olacaktır! Kemal Derviş, solda oynamak istediğine göre; hükümeti ikna ettiği gibi, solu da ikna edebilirse toparlayıcı olabilir. Kemal Derviş'in en büyük handikabı Türk solunun içinde bulunduğu, iflah olmaz hizipçi halidir. Öyle ki, soldaki hiçbir oluşumun, kendisinden başkasına tahammülü yoktur! Erdal İnönü'yü bulmaları, aralarındaki diyaloğu temin etmek içindir. Dolayısıyla İnönü'nün, solu birleştirmek adına yaptığı bütün gayretler, Kemal Derviş içindir! Soldaki bu hizipçilik ve birbirlerine tahammülsüzlük, ancak Kemal Derviş gibi üçüncü ve başarılı olmuş bir şahsın liderliğinde, o da belirli bir zaman için giderilebilir. Kemal Derviş ister çağırılmış, ister gönderilmiş olsun; bu şahsın ülkemizde önemli bir misyonu vardır ve o misyonu icra edecektir. Çünkü, arkasında ABD vardır. Tek başına iktidara gelmiş bir başbakan gibi davranışları, kararları ve bunları hükümete kabul ettirmesi, onun gücünü ve misyonunu göstermiyor mu? Hükümet çaresiz, eli mahkum diyeceksiniz; siyasetteki yeni oluşum da ancak böyle bir çaresizlikten, başarısızlıktan, bitip tükenmişlikten doğar! Birileri ölmeli ki, birileri doğmalı! Sağdaki beklenti ve arayışları yarınki makalemizde ele alacağız.