Siyasette yeniden yapılanma

A -
A +

Anayasa Mahkemesi'nin, Hasan Celal Güzel hakkında verdiği karar doğrultusunda; siyaset yasaklılığı meşkük bulunan Recep Tayyip Erdoğan'ın durumu da berraklık kazandı ve Erdoğan'ın önü açılmış oldu. Bilindiği gibi, hükümetin çıkarmış olduğu Şartlı Salıverme Kanunu'ndan sonra; TCK'nın 312. maddesiyle hüküm giymiş ve cezasını çekmiş bulunan Hasan Celal Güzel ve Recep Tayyip Erdoğan hakkında hukukçularımız ikiye bölünmüştü. Bunlardan bir kısmı; ilgililerin, cezalarını çekmiş olsalar bile, siyasi yasaklılıklarının devamı yönünde görüş bildiriyorlardı. Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Hayati Yazıcı ve diğer bir kısım hukukçulara göre ise, siyasi yasaklılık söz konusu olamazdı; nitekim Yüksek Mahkemenin kararından sonra, yapılan açıklamada da bu duruma işaret edilmiş ve; 'Yüksek Mahkeme bu kararı ile, yasaklılığın olmadığını tescil etmiştir' denilmiştir. Yüksek Mahkeme'nin bu kararı, hukukun gereğidir. Hakkın teslimidir.Ve demokrasimiz adına sevindirici bir merhaledir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde devamlı surette hırpalanan ve horlanan demokrasimiz adına sevindiricidir. Darısı Parlamento'nun başına diyoruz ve ondan, 312. maddenin bir an evvel, evrensel hukuk normlarına uygun hale getirilmesini bekliyoruz. Merhum Özal'dan sonra Türk siyaseti içerde de çok hırpalandı. Siyasetin kör ve siyasetçinin kısır parti ve şahsi hesapları yüzünden, siyasetçi bindiği dalı kesti ve çok itibar kaybetti. Bakınız; IMF istiyor diye, adına Derviş kanunları denen kanunlar peş peşe çıkıyor ama; demokrasimizi içinde bulunduğu yüz karası halden kurtaracak Seçim Kanunu ve Siyasi Partiler Kanunu bir türlü çıkarılamıyor! Maalesef bizim demokrasimizde ve onun vaz geçilmez unsurları olan siyasi partilerimizde tam bir keyfilik hakimdir. Siyasi partiler krallık gibi yönetilmekte; muhalefette olsun, iktidarda olsun milletvekilleri hür iradelerini kullanamamaktadır. Millet, temsiliyetini Parlamento'da göremedi; siyasetten de siyasetçiden de soğudu. Bu halin en bariz göstergesi, yapılan çeşitli kamuoyu araştırmalarıdır. Mevcut hiçbir siyasi parti, yüzde 10 barajını geçemiyor ve milletin yüzde 50'den fazlası kararsız! Bundan dolayıdır ki, siyasetin yeni arayışlara ve yeniden yapılanmalara ihtiyacı vardı. İşte, Recep Tayyip Erdoğan'ın başlatmış olduğu hareket, Türk siyaseti açısından çok önemlidir ve milletin beklediği yeni bir oluşum ve taze bir başlangıçtır. Bulunduğu siyasi partide rahatsız olan, şahsi ikballeri yüzünden genel başkanına ters düşmüş bulunan veya siyaseti çıkar amaçlı düşünen yığınla insan, Recep Tayyip Erdoğan'ın kapısını çalacaktır. Burada çok dikkat edilmesi gerekir! Her önüne gelene kapı açılmamalıdır; özellikle temsil kadrolarında. Temsil kadrolarında, tabir caizse kılı kırk yarmalı ve insan seçiminde gerekli özen gösterilmelidir. Zira, milletin son umudu olan bu hareketi boğmak isteyecek siyaset bezirganları hazır bekliyorlar! Aman Dikkat!!!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.