Siyasi istikrar için...

50'ye yakın partinin kurulmuş olduğu, bunlardan 20 küsurunun seçimlere gireceği bir hengamede; siyasi istikrar adına bilye dağılmış demektir! Oysa; Türk siyasi geleneğine baktığımızda; demokrasi ile tanıştığımız 50'li yıllardan itibaren iki güçlü partinin belirleyici rol oynayıp, siyasetin eksenlerini teşkil ettiğini görürüz. Aynı herc ü merç içinde 80'li yıllara geldiğimizde, merhum Özal'ın; 'Türkiye'de 2.5 partiye ihtiyaç vardır' sözü ile özetlediği hale gelmediğimiz müddetçe, bu sıkıntılar çekilecek ve bu gidişle, gittikçe daha da artacaktır! Dikkat ederseniz; meydana gelen irili ufaklı bütün partiler, hep, merkez sağ ve sol, bu iki partinin (CHP-DP veya AP) parçalanmasından oluştu. Merkez eridikçe, uçlar palazlandı! Neticede öyle bir hal aldı ki, merkezle uçlar neredeyse yer değiştirir oldu! Aklın yolu bir; dağılan merkezin yeniden inşası.. Sağda da solda da merkezler birleşip bütünleşecek ve milletin önüne o şekilde çıkılacaktır. Bu durumu eskiler bilmiyor muydu; elbette biliyorlardı ama, işlerine gelmiyordu! Çünkü, onlar siyaseti kör dövüşü olarak algılamış; nefisleri gemi azıya aldığından, kör egolarından başka bir şey görmüyorlardı! Az olsun senin olsun mantıksızlığı tüm ufuklarını tutmuştu! O azın, yarın sıfıra inkılap edeceğini düşünemiyorlardı bile! Şahsi hırsları akıllarını öylesine örtmüştü ki, seçim kaybettikçe; millet bize muhalefet görevi verdi deyip, koltuklarına daha bir sıkı sarıldılar! Teknisyen sıfatıyla ülkemize gelen Kemal Derviş, kısa bir süre içerisinde bütün bu çarpıklıkları gördü ve işe ekonomiyle koyuldu. Önce, ekonomiyi siyasetin sultasından kurtardı! Sessiz ve derinden Türk siyasetinde yer edindi! Onun başarısına veya rakiplerinin başarısızlığına bakın ki, dün, ekonomiyi kurtarması için bakılan Derviş'e bugün, siyasi kurtarıcı olarak bakılmaktadır! Derviş'teki bu gücü ilk farkeden MHP oldu ve 'istemezük' feryadını bastı! Halbuki atı alan Üsküdar'ı çoktan geçmişti bile! Kemal Derviş çok akıllı hareket ediyor. Hiç açık vermiyor ve asla kendisini yıpratmıyor! İnatçı, tuttuğunu koparıyor! Boş konuşmuyor; dediklerini harfiyen uygulatıyor! Başlangıçta kimse onun gücünün farkında olmadı ama, o kendi gücünü biliyordu! Göreceksiniz; merkez solu toparlayacak ve hatta içine merkez sağdan da karizmatik insanlar katarak, ileri sürdüğü 'sosyal-liberal sentez'i oluşturacak ve seçimlere büyük bir güç olarak girecektir! Türkiye'de siyaset yeniden şekilleniyor; akıllı davranıp bütünleşenler kazanacak, bölünmeden medet umanlar ise sandığa gömülecektir! Artık, bu saatten sonra milletin, kimsenin afra tafrasını dinlemeye ve çekmeye tahammülü yoktur!