Milletçe bugünü iple çektik! Tabir caizse sandığı çeke çeke getirdik! Tabii bu getirişte neler çektiğimizi ancak biz biliriz! Seçim kararı alındıktan sonra da, neredeyse son güne kadar, seçimlerin yapılacağına pek ihtimal verilmedi! Seçimlere bir-iki gün kala bile; AKP ile alakalı Anayasa Mahkemesi'nde görülmekte olan dava da az kalsın seçimleri erteletiyordu! Neyse ki, bu yüksek mahkememizde akil insanlarımız var da, bizleri ve ülkeyi bu yüzkarası halden kurtardılar. Çünkü, yüksek mahkeme AKP lideri Tayyip Erdoğan'ın genel başkanlığı için tedbir kararı verseydi; yeni bir tartışma başlayacaktı. Seçim pusulalarının üzerinde AKP ile ilgili bölümde genel başkan olarak Recep Tayyip Erdoğan'ın ismi yazılmakta; oysa Erdoğan'ın ismi mahkeme kararı ile iptal edilseydi, bu pusulalar geçerli olmayabilecekti! Seçime bir gün kala böyle bir değişiklik yapılamayacağına göre, seçimler ileri bir tarihe mi ertelenecekti? Her şeyin, özellikle ekonominin ve milletin beklentilerinin bıçak sırtında gittiği ve dört gözle seçimlerin beklenildiği bir ortamda, bir saat gecikmenin bile telafisi imkansız zararlar doğuracağı meydandadır. Mahkeme, partiye savunması için 15 gün süre vererek, milleti bu sıkıntıdan ve olmayacak tartışmalardan kurtardı. Geçtiğimiz 3,5 sene zarfında çok kişiden; 'elimiz kırılsaydı da ... partiye oy vermeseydim!' şeklinde çok hayıflanmalar işittik. Belli ki, hemen her seçimde millet manipüle ediliyordu; geçen seçimlerde ise haddinden fazla manipüle edildi ve seçimlerden sonra; verdikleri oylardan dolayı pişmanlık duyanlar bir hayli fazla oldu. O halde bugün bin düşünülüp bir karar verilecek gündür! Milletin eline böylesi bir fırsat; işte görüldüğü gibi ancak 3,5 senede bir geçiyor. Son pişmanlık da fayda vermeyeceğine göre; kılı kırk yarmanın zamanı olduğunu bilelim ve oylarımızı ona göre verelim! Her şeyden önce sandığa koşalım! Sandığı boykot etmeyi aklımızın ucundan bile geçirmeyelim! Demokratik hakkımızı kullanalım ve gücümüzü gösterelim! Biz göstermesek bile başkaları bizim adımıza güçlerini gösterecek! O halde; kendi hakkımızı neden başkalarına yedirelim?! Yanlış yapmamaya özen gösterelim; yanlış da yapsak kendimiz yapalım; başkaları bizim adımıza yapmasın! Şunu da belirtmekte ayrıca fayda var: Seçimlerden sonra, ne sonuç çıkarsa çıksın hayıflanmaya, kızıp köpürmeye gerek yok! Kendi ellerimizle ve hür irademizle belirlediğimiz sonuca katlanmamız ve saygılı olmamız gerekir. Zira herkes ve her toplum layığını bulur! Yani; nasıl isek öyle idare ediliriz!