Deniz Baykal'ın, Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığına karşı olduğuna bakmayın. Dikkat ederseniz, devamlı şekilde Başbakan'ı tahrik ediyor. Aklı sıra, onun Kasımpaşalı damarına basıp çileden çıkarıp Çankaya'ya çıkaracak! Böylece meydan yeri kendisine kalacak! Deniz Bey de biliyor ki, AK Parti'yi sürükleyen yegane karizmatik isim Recep Tayyip Erdoğan'dır. Millet, 2002 seçimlerinde Tayyip Erdoğan'ın şahsında AK Parti'ye oy vermiştir. Bu durumun örnekleri vaktiyle görülmüştür. Nitekim, ANAP'tan Turgut Özal, DYP'den Süleyman Demirel çekildikten sonra, meydan yeri süratle tufana dönmüştür. Deniz Baykal, Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı makamına çıkmayacağını bile bile, çıkacakmış gibi kışkırtıcı bir muhalefeti yeğledi. "Olmamalı, oldurmayın!" derken ne demek istedi? Kimlere, ne mesaj verdi? Baykal farkında değil Baykal, Tayyip Erdoğan'ı karalamak isterken, Başbakanlık makamını karaladığının farkında olmadı. Sanki, bizim sistemimizde Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı makamından daha az fonksiyonelmiş gibi; Başbakan'a Cumhurbaşkanı olamazsın, olmamalısın diyorlar. Bu ülkede hemen her şey Başbakan'a endeksli. Başbakan olan kişi, ne diye cumhurbaşkanı olamasın? Sayın Baykal, önceki gün de kalkmış: "... Göreceksiniz, Erdoğan cumhurbaşkanı adayı olmayacak. İlerleyen günlerde bu konuda yeni gelişmeler olacak!" demez mi? Ayol! Sayın Başbakan, cumhurbaşkanlığına aday olmayacak idiyse, bu güne kadar yaptıkların ve dediklerin neyin nesidir? Dikkat edecek olursanız, Başbakan Tayyip Erdoğan, bu konuda hiç konuşmuyor. Nisan ayına kadar da konuşmayacağını her defasında vurguluyor. Dolayısıyla adaylığı konusunda en ufak bir ip ucu vermiş değil. Hal böyle iken muhalefetin yaptığı, kelimenin tam anlamıyla kendi kendisiyle gelin güvey olmak değil de nedir? Millete sevdalı Başbakan Halbuki, Tayyip Erdoğan vaktiyle siyasi yasaklı iken, ona siyaset yolunu ve Başbakanlık yolunu açanlardan birisi de bizzat Deniz Baykal'dır. Nisan ayı geldiğinde Başbakan, aday olmayacağını açıklayınca, ne diyecekler acaba? Doğrusu, herkes gibi ben de çok merak ediyorum. "Korktu da kaçtı" diyemezler. Gerçi bizim ülkede her şey gibi bunu da söylerler ama; bu söylemlerin kıymeti harbiyesi yoktur. Çünkü, bu sözün tutarlı olabilmesi için, başbakanın cumhurbaşkanlığına adaylığını açıklayıp sonra vaz geçmesi gerekirdi. Oysa böyle bir durum söz konusu değildir. Ayrıca, böyle bir durumda Başbakan makama (koltuğa) değil, hizmete talip olduğunu göstermiş olacak ki bu durum onu bir kere daha büyütmüş olacaktır. Muhalefet, işte o vakit "şap"a oturacaktır! Tayyip Erdoğan böyle yapmakla, dost düşman herkese karşı bir insanlık dersi de vermiş olacaktır. Çünkü bu hal, Türk siyasetinde bir ilk olacaktır. Bunu ise, ancak millete sevdalı olanlar yapabilir.