Statüko direniyor!

A -
A +

Biliyorsunuz, sevgili okuyucularım; bizim demokrasimiz henüz emekleme devresindedir. Kolay değil; onca İslam ülkesi arasında yalnızca Türkiye'mizin anayasasında devlet, sosyal-laik, demokratik ve hukuk prensipleri paralelinde işleyeceğini vadediyor. Ülkemizde, zaman zaman bu prensiplerden birini ve birkaçını diğerlerine tercih edenler oldu. Hatta diğerleri, çoğu kez görmezlikten gelindi. Mesela; mahut bir kesim, laikliği sürekli baştacı eder gözüktü ama bunun yanında demokratikleşmeyi ve hukukun üstünlüğünü sürekli olarak es geçtiler. Laikliği de kendi anlayışları doğrultusunda yorumlayıp, millete dayatma şeklinde uyguladılar. Bu ise sürekli gerginliğe sebep olmuştur. Daha açık ifadesiyle milletle, yöneticilerinin arasını açmıştır. Halbuki, bu prensipler öyle gelişi güzel anayasaya konulmamıştır. Bu değerlerden hiçbiri, bir diğerine feda edilemez ve her birinin atbaşı (birlikte) yürütülme zorunluluğu vardır. Tuzu kuru olanlar; diğer bir deyişle sistemden beslenenler, mevcut durumu yeterli görürler. Asla demokratikleşmeyi istemezler! Bu zihniyet, milletin zengin olmasını da istemez. Ellerinde kullandıkları kalkanlarla milletin üzerine üzerine gelirler. Milleti canından bezdirirler. Millet, canıyla uğraşırken, bunlar kendi işlerini yürütürler. Dolayısıyla statükonun, gelişmeye ve demokratikleşmeye direnmesinden daha tabii birşey olamaz. Kendi saltanatları bitecek; isterler mi?! Bunlara dikkat edin; başta AB'ye karşıdırlar. Karşı olmalarının sebebi açık. Foyaları ortaya çıkacak ve altlarındaki halı kayacak. Bu zavallılar, gerçekte zaman tünelinde kalmış; kelimenin tam anlamıyla statükocu yani gerici zihniyette olanlardır. Kendilerine ilerici yaftası yakıştırmalarına bakmayın. Tarih, onları bu şekilde anıp lanetleyecektir. Yine bunlara dikkat edin; en ufak bir fikrî dayanakları yoktur. Sürekli olarak hamaset yapalar. Bayrak ve milliyetçiliğe vurgu yaparlar. Bağımsızlığımız elden gidiyor; topraklarımız peşkeş çekiliyor derler... Gerçekte öyle mi, yarınki makalemizde devam edelim.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.