Statüko direniyor

Toplumların demokrasiye kavuşmaları kolay olmuyor. Bu süre zarfında epeyce bedeller ödeniyor. Ödenen bedellerin azlığı-çokluğu, toplumdaki fertlerin demokrasiyi hazmetmeleri ile yakından ilgilidir. Fertler ve onların meydana getirdiği müesseseler, çoğunlukla demokrasiye hazımsızsa bedeller ağır olur. Tıpkı bizdeki gibi; statükonun çetin direnişi bütün hızıyla sürüyor! Statüko, mevcut vesayet sisteminden ziyadesiyle faydalananlardır. Bizde hayret uyandıran tarafı, bir kısım siyasi partilerimizin de statükodan yana olmalarıdır. Bu ise, ancak komünist idarelerde görülür. Oralardaki komünist partiler statüko üzerine titrer; zira, bu şekilde halının ayaklarının altından çekilmekte olduğunu görür. Tüm bu çığlıklar ve gösterilen dirençler, eldeki kaymak imkânlardan olmamak içindir. Bürokrasiyi anladık; ellerindeki imkânı kaptırmak istemiyor. Peki, siyasi partilere ne oluyor; onların ellerinde böyle bir imkân mı var ki, bu denli direnç gösteriyorlar? Bu durumu, normal demokratik şartlarda anlamanız ve anlatmanız mümkün değildir. Bunun tek izah şekli, şayet direnen siyasi partiler; komünist sistemlerdeki komünist parti ve onun çeşitli şekillerdeki uzantıları olmalarıyladır. Bizde komünist partisi yok ama, ta Osmanlı'nın gününden gelen bir İttihat-Terakki geleneği ve onun yansımaları var! Zaten iddialarına bakın; devleti kuran parti olduklarını ileri sürerler. Bunu da, kendi dışlarındaki partilerin âdeta devleti yıkmak için çalıştıklarını ima ederek söylerler. Halbuki Cumhuriyet'in geleneğinde tek parti vardır (CHP). 1946 senesinde CHP'den ayrılan bir kısım siyasetçi DP'yi kurdu. Bunlardan Celal Bayar, Atatürk'ün en güvendiği ve son demlerinde başbakan tayin ettiği kişi. CHP'nin başına geçen İsmet İnönü'yü ise, Atatürk, görevden uzaklaştırmıştı. Şu halde, bu memlekette hemen herkes kurucudur. Hiç kimse kendisine ayrıcalık biçemez. Vatan uğrunda şehadet ise, hemen her evden olmuştur. Kimsenin kanı ve canı da, kimseden daha değerli değildir. Kuruculuktan kasıt, 'derin devlet' ve onun uzantıları ise, o başka! Onun cevabı ayrı bir yazı konusu... ..... Sevgili okuyucularımın mübarek Ramazan-ı şeriflerini tebrik eder, ondan gereği gibi istifade etmeyi nasip etmesini Cenab-ı Hak'tan niyaz ederim. F.B.