Suları yukarı akıtmak...

A -
A +

Osmanlı coğrafyası olan Orta-Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinin nasıl çalkalandığını görüyorsunuz sevgili okuyucularım. Neler olmakta sorusunun cevabından önce, niçin olmakta sorusunun cevabını vermeliyiz. Batılı şer güçler (sömürgeciler) bu yerleri Osmanlı'nın elinden aldıktan sonra; Osmanlı'nın asırlarca o belde insanlarına reva gördüğü hayat tarzını çok gördüler. Kendileri bu yerleri terk ederken iki şeye çok dikkat ettiler. Bunlardan birincisi, ilgili ülkede; her an kaşınmaya hazır çıban başı bir veya birkaç netameli konu bırakmak, ikincisi ise, ilgili ülke halkından kendisine medyun (tabi) bir aileyi bulup ülke yönetimini bunlara emanet etmek! Kısaca; bütün bu ülkelerde arzulanan ve tatbikat mevkiine konulan yönetim tarzının özeti; suları yukarı akıtmak şeklinde özetlenebilir. O gün bugündür böyle yapıldı; baskı ve zulümlerle inim inim inletilen ülke halkları, sabır ve metanetle şafağın sökeceği günü beklemekteydi. Şafak sökmeden girişilen her ayaklanma, şiddetli şekilde bastırılmış; halkla devlet arasında oluşturulan polis barikatlarına yenileri eklenmiştir. Öyle ki, bütün bu Osmanlı coğrafyasındaki halklar, kendi ülkelerinin yönetimleri tarafından düşman addediliyor ve onlara esir muamelesi yapılıyordu. Zorba yöneticilere, örnek aldıkları Sovyetler rejiminin yıkılması bile ibret olmamış ve bu aymaz takımı; bu dünyanın böyle gelmiş ve böyle gideceğini zannetmişlerdir. Zorbalığın boyutuna bakın ki; hemen burnumuzun dibindeki Suriye'de halk, yarım asra yakındır (tam 48 senedir) 'olağanüstü hal'le idare ediliyor! Şimdi merak edilen konu; yöneticilerin bunca taviz vermesine ve onlara göre uçuk vaatler yapmalarına rağmen, bu gösteriler neden durmuyor ve hatta niçin giderek artıyor? Halkına bu denli zulümleri reva gören lidere ve onun kadrolarına inanılabilir mi? Mümkün değil. Lider, dünya gerçeklerine görüp, samimi davranmak istese bile, onun elleri kanlı kadroları buna müsaade etmeyecektir. Nitekim etmemektedir de... Çünkü onlar, bugüne kadar akıttıkları kanla beslendiler. Ama, bilmiyorlar ki, artık o akıttıkları kanda boğulmak zamanıdır!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.