Suriye'de insanlık dramı

Güney sınırımızın öte yakasında büyük bir insanlık dramı yaşanıyor. Suriye ordusu, tankların eşliğinde sivil yerleşim merkezlerini bombalıyor; keskin nişancılar marifetiyle; çoluk-çocuk, kadın, yaşlı demeden insanlar pırasa gibi doğranıyor. Şehirler harabeye döndü; insanlar kitleler halinde ülkeden kaçıyor. Neden sonra; BM Güvenlik Konseyi, Kofi Annan'ı barış elçisi olarak Şam'a gönderdi. Beşar Esad, kendisini sunulan 6 maddelik planı kabul ettiğini bildirdi ancak; öldürmelere aralıksız devam etti. Belli ki, Esad zaman kazanıyor ve tüm dünyayı oyalıyor. İstanbul'da 82 ülkenin katılımıyla; Suriye'nin Dostları Grubu toplantısı 2. kez olarak gerçekleştirildi. Sonuç bildirgesinde; Esad'a, Annan Planı'na uyması, sert bir şekilde ihtar edildi! Suriye yönetimi, yaptığı katliamlarında yalnız değil; başta İran olmak üzere Rusya, Çin ve Irak'ın siyasi desteğini arkasında görüyor. Şam yönetiminin arkasından siyasi desteği çekmek için Türkiye, yoğun bir gayretin içindedir. Başbakan Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Davutoğlu, geceli-gündüzlü olarak hummalı bir çalışma sürdürmektedir. Akan kan, Müslüman kanı olduğu için, dünyadan gerekli tepkiyi görmüyor. Başta Arap ülkeleri olmak üzere, diğer ülkeler gereken eylemde birleşip; akan kanı durduramıyor. Türkiye'nin dışındaki hemen tüm ülkeler, ya gaflet içinde, ya da Suriye'den sömürecekleri menfaat peşinde! Uluslararası toplum, Suriye'ye insani yardım konusunu kuvveden fiile çıkaramıyorsa ve oradaki katliamlara bu şekilde seyirci kalacaksa; ölenlerin yalnızca Suriyelilerin değil, tüm insanlık olduğunu, en gür seda ile âleme haykıralım! Dünya bu aymazlıkla dönerken Suriye, hızla iç savaşa sürükleniyor. Bu durumdan en çok etkilenecek ülke ise, Türkiye olacaktır. 910 km'lik ortak sınıra sahibiz; akrabalık ve tarihî bağlarımız mevcut. Türkiye'nin bu gayretleri yerindedir ve ne yapsa azdır! Tekrar tekrar ifade edelim ki, Esadlar (baba ve oğul) ve onların yandaşları, kendi halkına karşı soykırım uygulayan ve bunu en acımasız ve vahşi şekilde işleyen; tarihin kaydettiği en gaddar canilerdir. Bunlardan, kendi rızaları ile demokrasiye geçmelerini beklemek safdillik olur! Her evden en az bir masumun katledildiği Suriye yönetimi, intikamdan korkar ve asla onlara hürriyet vermez. Verirse, başlarına ne geleceğini bilir! Bundan dolayı da sonuna kadar vurur, yakar, yıkar! Ta ki, öldürülünceye kadar!.. Kısa zamanda, hayırlı bir netice alınmak isteniyorsa; planlar bu hesaba göre yapılmalı ve ona göre davranmalı.