Demokrasimizin emekleme devresinde olduğunda herkes hemfikirdir. Daha da gelişememesinin vebalini bugünkü AK Parti iktidarına yüklemek tek kelime ile vicdansızlıktır! Zira AK Parti'nin demokrasi adına attığı dev adımlar ortadadır. Tıpkı bunun gibi, AK Parti'nin aldığı yüzde 35 oya karşılık Meclis'te yüzde 65'i temsil etmesi de amansız bir şekilde tenkit edilmektedir. Bu eleştiriler son derece yanlıştır. Sandığa girmemiş oylar, neden AK Parti'nin aleyhinde mütalaa ediliyor? Sandığa gitmemiş kişinin oyu yok hükmündedir. Dolayısıyla bu oyları herhangi bir partinin aleyhinde veya lehinde düşünemezsiniz. Malum 2002 seçimlerine girildiğinde iktidarda DSP-MHP-ANAP koalisyonu vardı. Koalisyon ortakları mevcut seçim kanunu ve yüzde 10 barajla seçime gitmekte bir beis görmediler. Yani bütün partiler aynı şartlar muvacehesinde seçimlere iştirak etti. Seçimleri kazanan AK Parti'nin seçim kanunu ile uzaktan yakından bir alakası yoktur. Daha açık ifadesiyle; ortada bir yarış var. Bu yarışın kuralları daha önce başkaları tarafından belirlenmiş. AK Parti, bu yarışa giriyor ve başkaları tarafından belirlenmiş kurallara göre birinci parti oluyor. AK Parti'nin ne günahı olabilir ki? Sandıkta şu kadar oy, Meclis'te temsil edilemiyorsa, bunda AK Parti'nin ne günahı olabilir ki? Onu, o kanunu hazırlayanlara ve o kanunla seçim kararı alanlara sormak gerekmez mi? Bizim parti kazanmışsa, yaşasın demokrasi, aksi halde, yani seçimi kaybetmişsek, demokrasi tu-kaka! Böyle anlayış olur mu demeyin, bal gibi oluyor. İşte Mecis'in açılabilmesi için dayatılmak istenen 367 de bu sefil mantığın gereğidir. Hukukçu da olsalar; içlerinde bulundukları psikoloji gereği akılları örtülüyor ve Meclis'in açılması için gerekli şartla (184), cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk iki turunda istenen 367 birbiriyle karıştırılıyor. Kanaatimizce bilerek yapılan bu mantık sefaleti, televizyon ekranlarında sık sık dile getirilen fındık reklamını hatırlatıyor! - "Yerseniz!.." Açılmayan bir Meclis Anayasa, ilk iki turda 367 çoğunluk SAĞLANAMAZSA diyor. 3. ve 4. turlarda salt çoğunluk yani Meclis'in yarıdan bir fazlası oyla (276) seçilir hükmünü amirdir. Dikkat edilirse ilk iki turda 367 sayısal çoğunluğunun sağlanamayabileceğini ve bunun için de 3. ve 4. turların yapılması gerektiğini söylüyor. İddia edildiği gibi; daha açılış için 367 çoğunluk şart olursa; açılmayan bir Meclis, 3. ve 4. turu nasıl yapabilecektir? Kanaatimizce, bu iddiayı ileri sürenler de, bunun böyle olmadığını ve olmayacağını pek iyi biliyorlar ve bu bildiklerini bilerek yapıyorlar. Peki, bütün bu yaptıklarıyla neyi istiyorlar dersiniz? Tayyip Erdoğan Bey'i kızdırıp Cumhurbaşkanlığı'na aday olmasını ve Köşk'e çıkmasını arzu ediyorlar. Bu şekilde ondan kurtulup partisini alaşağı edebileceklerini sanıyorlar! Nasıl olsa, seçimi kaybetmiş (Tayyip Erdoğan'sız AK Parti'nin seçimleri kaybedeceği tahmin ediliyor) ve iktidardan düşmüş parti ister istemez Tayyip Bey'i Çankaya'da bir başına bırakıp yalnızlığa terk edecektir. Cumhurbaşkanı da olsa, yalnız adamla uğraşmak daha kolaylarına geliyor!..