Taşlar yerinden oynuyor!

ABD'nin Irak'a müdahalesi sıradan bir olay değildir. 89 sene önce cetvelle çizilen sınırların; bu kez yeniden belirlenmesi demektir ki, bundan anlaşılan; Orta-Doğu petrollerinin bütünüyle el değiştirmesi gündemdedir! O gün, o haritaları İngiltere belirlemişti. Tabii kendi menfaatleri doğrultusunda yaptığı bu belirlemede; kendi safına aldığı bir kısım ailelere, yine kendi adına oradaki petrol kuyularına bekçilik yaptırdı! Bekçiler (günümüz Arapları), ellerindeki bu petrol nimetinin kıymetini bilmediği gibi; nankörlük ettiler. Yani, küfran-ı nimet içinde oldular. Görünen o ki, Cenab-ı Hakk, o nimeti, şimdi onların ellerinden alıyor ve ardından; bu nankörleri şiddetli azaba duçar edecektir! ABD ise, bu zulümleri ile sonunun başlangıcını icra etmektedir! Dolayısıyla; Türkiye'miz güvenliği açısından bu savaşa ister istemez iştirak etmek zorundadır. Çünkü; Kuzey Irak'taki bu günkü oluşum bile Türkiye'mizi yakından tehdit etmektedir. Türkiye'mizin müdahil olmadığı yarınki oluşum ise, bizi parçalanma ile karşı karşıya getirebilir! Kuzey Irak'taki Kürtler ile, oraya komşu illerimizdeki Kürt kökenli vatandaşlarımız akrabadır. Dedik ya; İngiliz buraları cetvelle çizdi. Öyle ki, köyün yarısı bizim tarafta, diğer yarısı öbür tarafta kalmıştır. 1991'deki Birinci Körfez Harekatı sırasında merhum Turgut Özal; işte bu durumu anlatmak istiyordu; lakin anlayan olmadı! Anlamadıkları gibi, Özal'ı suçladılar da! Ona Kürtçü bile dediler! Kafalarını kuma gömen, dünya gerçeklerinden bihaber statükocular, kopmakta olan kıyametin bizim başımıza yıkılmakta olduğunu görmediler, göremediler! Kuzey Irak'taki bu oluşumun Türkiye'mizin himaye ve kontrolünde olması, güvenliğimizin vazgeçilmez şartıdır! Bu kontrolü savaşa girmeden temin edemeyiz. Başında olmadığın ve risk almadığın bir işin sonunda sana söz ve eylem hakkı verirler mi?! O vakit, aleyhimizde alınacak kararlara nasıl karşı çıkabiliriz? Önceki TBMM, Kuzey Irak'ta kurulacak Kürt devletinin savaş sebebi olacağını ilan etmişti. Böyle bir durumda; Türkiye kiminle savaşacaktır? O bölgeyi kontrolüne alacak olan ABD ile İngiltere ile mi?! Bakınız; bizim dışımızda gelişen ve hiç istemediğimiz ABD-Irak savaşı bizim burnumuzun dibinde cereyan edecek. Hiç müdahil olmasak bile, anlaşmalar gereği; ABD, Türkiye'deki üsleri kullanacaktır. Yalnızca bu durumu dahi Irak, savaş sebebi sayacağını ilan etmedi mi?! Durduk yerde uğrayacağımız bu saldırıyı NATO'ya bildiriyor ve onlardan gereğini yapmalarını istediğimizde; Almanya ile Fransa yan çiziyor! Bu durumda; Saddam'la da olamayacağımıza göre!!!