Temsilde adalet

A -
A +

Meclis içi ve dışı muhalefet, 2002 seçim sonuçlarındaki temsildeki adaletsizliği vurgulayarak bir an önce seçimlere gitmenin gereğini işaret etmektedir. Burada, esas itibariyle iki hususa itiraz edilmektedir ki, bunlardan birincisi, yüzde 10'luk seçim barajının yüksekliği ve bunun mutlaka düşürülmesi gereği. İkincisi de seçim kanununda yapılacak değişiklikle; Meclis'te temsilde adaleti temin etmek... Temsilde adalet ne demektir? Dikkat edilirse bu husus kanunumuzda, terazinin iki kefesi gibi birlikte mütalaa edilmiş ve yönetimde istikrarla beraber zikredilmiştir. (Anayasa M.67) Doğrusu, hem siyasi istikrarı ve hem de temsilde adaleti birlikte sağlamak sanıldığı kadar kolay bir iş değildir. Bu durum, ancak ilerlemiş ve oturmuş demokrasilerde mümkündür. O da, bizim gibi parlamenter sistemli Meclislerin iki ana partiyle teşekkülü halinde mümkün olabilmektedir. Dünyada emsali yok! Dünyadaki kalkınmış ülkelere baktığımızda hiçbirisinin temelinde bu gelişmişliğin ve kalkınmanın süper bir demokrasiden kaynaklanmadığını görürüz. Dolayısıyla demokrasi ülkelerin tarihinde bir süreçtir. En demokratik ülkelerin geçmişlerini biraz kurcalayın despotizmle karşılaşırsınız. Bu durumun tipik örneği Güney Kore'dir. Güney Kore bugünkü kalkınmışlığını, üstün insan hak ve hürriyetlerine, yani demokrasisindeki gelişmişliğe falan borçlu değildir. Daha düne kadar; Güney Kore'de insan hak ve hürriyetleri (mesela işçi hakları ve bu cümleden olarak grevden bahsedilemezdi) tek kelime ile askıda idi! Bizim en büyük eksikliğimiz çalışkan ve dolayısıyla üretken olamayışımızdır. Devletten beslenen ve hazır yiyen güruhları, seneler senesi besleyip durmuşuz. Devlet için; karma ekonomik yapı diye bir şey uydurmuşuz ki, bunun dünyada emsali yoktur. O günlerde bir delinin kuyuya attığı taşı (taşları) bugünün kırk akıllısı, gün yüzüne çıkaramıyor. İstikrar için şart!.. Demokrasi için olmazsa olmazlar bellidir. Bunlar için bile her ülkenin kendi iç şartlarına göre öncelikler olması gayet tabiidir. "Temsilde adalet" ile "yönetimde istikrar"ı birlikte yani eşit olarak sağlayamıyorsak; aralarındaki tercihi bizim ihtiyaçlarımız belirleyecektir. Bizim gibi onlarca senedir, yönetimde istikrarsızlık çeken ve bu yüzden ekonomisi felce uğratılmış ve dolayısıyla yönetilemez olan bir ülkenin evvel emirde eksiği bu istikrarı temin etmektir. Yüzde 10'luk baraj da bunun adıdır. Elbette bu rakam yüksektir, ama onun indirilmesi için henüz erkendir. Hiç olmazsa bir dönem daha bu oran korunmalıdır. Nitekim yüzde 10'luk baraj varken de yapılabilecek değişikliklerle temsildeki adaletsizlik büyük ölçüde giderilebilir. Bunlardan bir tanesini Başbakan dillendirdi; 100 milletvekilini "Türkiye Milletvekili" olarak ayırıp onları barajın dışında seçtirebiliriz...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.