Terör Sempozyumu

A -
A +

Genelkurmay Başkanlığımızın ev sahipliğinde düzenlenen "Küresel Terörizm ve Uluslararası İşbirliği Sempozyumu'na katılmak üzere, TGRT-Haber Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Soysal'la birlikte Ankara'dayız. Sempozyuma Cumhurbaşkanı Sezer'le birlikte konuk Cumhurbaşkanı Karzâî (Afganistan) ve bunların yanı sıra seksen iki ülkenin resmî, askerî ve sivil toplum teşkilatlarının üst düzey temsilcileri iştirak etti. İki gün sürecek oturumlarda terör bütün yönleriyle ele alınacak. Asıl merak edilen ise, ABD Genel Kurmay Başkanı Peter Pace'nin yapacağı konuşma ve bu konuşmada vurgulayacağı hususlar.. ABD Genelkurmay Başkanının tespit, değerlendirme ve talepleri, Türkiye'mizi de yakından ilgilendiriyor. Dünyada hiç kimse, kurum, kuruluş ve devlet; terör bana birşey yapamaz diyemez. Genelkurmay Başkanı Sayın Hilmi Özkök'ün, sempozyumu açış konuşmasında işaret ettiği şekilde: "... bu günün küresel koşulları içinde barış ve güvenlik ya her yerde, ya da hiçbir yerde!.." ABD, onca büyüklüğüne ve süper gücüne rağmen terörist eyleme maruz kalmış ve bunun hemen akabinde de terörizme karşı savaş ilan etmişti. Başkan Bush, henüz terörün şokunu atlatamadan, heyecanlı bir konuşma yapmış ve; "... teröre karşı savaşta ya yanımızda, ya da karşımızda olursunuz" demişti. Afganistan'da başarıldı O günden bu güne ABD, önce Afganistan'da, ardından da Irak'ta operasyonlara girişmişti. Afganistan'da gösterilen başarı Irak'ta gösterilememiş; aradan üç sene geçmiş olmasına rağmen, Irak'ta ortalık durulmamış ve kan el-an akmaya devam etmektedir. Milenyumla birilikte dünyamız her şeyiyle küreselleşiyor; bu arada insanlığın baş belası terörizm de küreselleşti. Gelişen teknoloji ile birlikte terör, evrensel tehdit olmayı sürdürüyor. Türkiyemiz otuz beş senedir terörden çekiyor. Bizim halimizden anlamıyan ve hatta anlamak istemeyen aymaz ülkeler; "benim teröristim" diyerek terörü beslediler. Besledikleri "canavarın" günün birinde kendilerini de tehdit edebileceğini düşünemediler. Sempozyumda da işaret edildiği şekilde; dünyamızda ne kadar güçlü olursa olsun hiçbir güç ve devlet tek başına terörle mücadele edemez. Bunun için, topyekûn yani bütün devletlerin iyi niyeti ve iş birliği şartı vardır. Dünya milletleri daha terörün tarifi konusunda hemfikir değiller. Terörün yüz dokuz tarifi var ve herkes, kendi işine gelen şekliyle bir tarife sığınıyor. Bunlardan en kötüsü ise, "İslami terör!" denilen şeklidir ki, medeniyetleri karşı karşıya getirmeye matuf çok çirkin bir yakıştırmadır. Terörün dini ve hiçbir değer yargısı olamaz. Ama, din dahil her türlü çarpıklığı (ekonomik, sosyal, siyasal çöküntüleri) istismar ederek kullanır. Bütün insanlık birleşmeli Sempozyumda, Afganistan Cumhurbaşkanının altını çizdiği bir hususu tüm insanlık kulağına küpe yapmalı ve aynı şekilde duyarlı olmalıdır. Konuk Cumhurbaşkanı; "hangi dil, din ve ırktan olursa olsun; teröre karşı bütün insanlık, bir vücut gibi olmalıdr. Bu vücudun hangi uzvunda bir rahatsızlık varsa, diğer bütün uzuvlar aynı acıyı duymalı ve aynı tepkiyi vermelidir" dedi. Bu cümleden olarak Türk Genelkurmayı, 28 Haziran 2005'te "Terörizmle Mücadele Mükemmeliyet Merkezi"ni kurdu. O günden bu güne; bu kuruluşa iştirak eden ülkeler yalnızca Bulgaristan, Romanya, İngiltere ve ABD olmuştur. Terörle mücadelede NATO'nun işin içine çekilmesine çalışıldığı bu dönemde; Türkiye'nin iş birliği için atmış olduğu adımlar daha çok önem kazanıyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.