Terörün çirkin yüzü

A -
A +

25 senedir, terörle mücadelenin yalnızca askerî yöntemini denedik. Oysa, hemen her siyasî parti programında; terörle mücadele sadedinde; askerî tedbirlerin yanında, ekonomik, kültürel, sosyal ve psikolojik bir dizi tedbirden bahsedilmektedir. Çeşitli partilerin iktidarlarının hükümet programlarında da aynı vurgu, defaatle yapılmasına karşın bu hususlarda bir arpa boyu yol alınamadığı ortadadır. Terörle mücadelenin yürütüldüğü geçen çeyrek asırda ilk defa AK Parti iktidarı, meselenin diğer boyutlarına da el attı. Cumhurbaşkanı görevine Güneydoğu vilayetlerimizi dolaşarak başladı. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın bir ayağı devamlı suretle bölgede. Böyle olduğu içindir ki, bölge halkı, uzun senelerden sonra ilk defa bir siyasi partiye; AK Parti'ye teveccüh gösterdi. Bölge halkının bu teveccühü, bölünmek istemediğinin en açık göstergesidir. 15 Marttan itibaren, Türkiye'de çok tehlikeli bir süreç yaşandı. Türk halkının yarısının oyunu alarak tek başına iktidar olan AK Parti, üstelik iktidarda iken kapatılmak istendi! Şayet AK Parti, şu veya bu sebepten dolayı kapatılsa idi; Güneydoğu halkını, Ankara'da hangi parti temsil edecekti?!. Koca bir bölgenin halkını, büsbütün siyasetten men ve tecrit etmek; derin düşünüldüğünde kimin ekmeğine yağ sürer?!. Koca bu bölge halkını kazanabilmenin yegane yolu; Ankara ile olan münasebetlerini güçlü kılmak değil midir? Bugün için, bu işte biçilmiş kaftan AK Parti'nin bölge insanı üzerindeki nüfuzudur. O AK Parti ki, iktidarında; terör örgütünün istismar edip bölge halkını kandırdığı konulara bütün cepheleriyle el atmış durumdadır. İşte, son zamanlarda tırmanan terör, bu yüzdendir! Terör örgütü, ayağının altındaki yorganın kaymakta olduğunu görüyor. Seneler sonra, GAP ve DAP projelerini kuvveden fiile çıkarmak için yoğun bir gayretin içine girildi. Bölge halkına kültürel hakları tanındı, daha da tanınmaya devam edecek. Dikkat ediyor musunuz; yapılan ve yapılmak istenen her terör hareketiyle, bölge halkına yapılmak istenilen hususlarda geri adım atılmak zorunda kalınıyor! Şimdiye kadar hep böyle olmadı mı?!. Terörle bölge halkının hakları, tahterevalli misali; biri inerken diğeri çıkıyor! İlk defa AK Parti iktidarında bu ezber bozuluyor! Terörle yalnızca askerî yöntemlerle mücadele(!) esasını dillendirenler, ezberlerini bozmadan; bölge halkının üzerine daha şiddetle gidilmesini; bu cümleden olarak; "Olağanüstü Hal"i, vs.'yi yeniden ifade edip durmaktalar. Bölücü terörün başladığı 1983 senesinden beri, değil Olağanüstü Hal, Sıkıyönetim denenmiş olmasına rağmen; bu durum, yani terör daha şiddetlenerek devam etmedi mi? O halde?!.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.