Tu­haf şey­ler!..

A -
A +

El âle­mi ser­sem, yal­nız­ca ken­di­si­ni akıl­lı zan­ne­den top­lum mü­hen­dis­le­ri­nin mu­mu, ge­li­şen ve dün­ya­nın en üc­ra kö­şe­le­ri­ne ka­dar ya­yı­lan ile­ti­şim araç­la­rı yü­zün­den sön­dü! Top­lum mü­hen­dis­li­ği­ni dı­şa­rı­da, ya­ni ya­ban­cı ül­ke­ler­de, özel­lik­le Ba­tı'da çok us­tu­rup­lu ya­pı­yor­lar! Bu­nu ya­par­ken de hal­kı in­cit­me­me­ye, has­sa­ten hal­kın de­ğer yar­gı­la­rıy­la oy­na­ma­ma­ya çok özen gös­te­ri­yor­lar! Biz­de ise, tam ter­si ya­pı­la gel­di! He­le 28 Şu­bat sü­re­cin­de, işin cıl­kı ta­ma­men çık­tı! Özel­lik­le, Müs­lü­man Türk hal­kı­nın ru­hu­nun in­cel­di­ği ra­ma­zan ayı se­çil­di. Ve, bu mu­kad­des ay­da ol­ma­dık iğ­renç­lik­ler tat­bik mev­ki­ine ko­nul­du! Ali Kal­kan­cı'lar, Fa­di­me Şa­hin'ler, Müs­lüm Gün­düz'le­re ak­la ha­ya­le gel­me­dik se­nar­yo­lar oy­nat­tı­lar! Asıl he­def, o za­man­ki ik­ti­da­rı ala­şa­ğı et­mek­ti; ama oyun o ka­dar pes­pa­ye oy­nan­dı ki, mil­le­tin de­ğer yar­gı­la­rı, da­ha açık ifa­de­si ile mil­le­tin inan­cı, ya­ni di­ni ile oy­nan­dı! Din­le, iman­la bu şe­kil­de oy­na­mak is­te­yen­le­rin hiç­bir mu­kad­de­si ol­ma­sa ge­rek­tir. De­mok­ra­si­ler­de ik­ti­dar­la­rın na­sıl ge­lip gi­de­ce­ği bel­li­dir. Ken­di­le­rin­ce bir des­tek (!) bu­lup, bu­nu ma­ni­ve­la ile yık­ma­ya yel­te­nen­ler, aca­ba, dev­le­ti, dev­le­tin ku­rum­la­rı­nı çü­rüt­tük­le­ri­nin far­kın­da mı­dır­lar? Bu na­sıl em­ni­yet ve­ya­hut is­tih­ba­rat teş­ki­lat­la­rı­dır? Baş­ba­ka­nın em­rin­de ol­ma­sı ge­re­ken bu teş­ki­lat­la­rı Baş­ba­kan'a rağ­men kul­la­nır­sa­nız; ya­rın, öbür­sü gün; siz de ol­sa­nız bun­la­ra na­sıl laf an­la­tır ve bun­la­rın ve­re­cek­le­ri ra­por­la­ra na­sıl gü­ve­ne­bi­lir­si­niz? Ka­pı ça­la­nın ka­pı­sı ça­lı­nır, ata­sö­zü­nü hiç mi duy­ma­dı­nız? Aci­za­ne bi­zim ka­na­ati­miz­ce, ev­ve­le­mir­de ya­pıl­ma­sı ge­re­ken; bun­la­rın çı­kıp mil­le­ti­miz­den özür di­le­me­le­ri ge­re­kir. Her ne ga­ye ile olur­sa ol­sun; bi­zi biz ya­pan de­ğer­ler­le as­la oy­nan­ma­ma­lı­dır! Türk mil­le­ti­nin ya­pı­sı baş­ka mil­let­le­re ben­ze­mez. Dev­let söz ko­nu­su ol­du­ğun­da, as­la se­si­ni çı­kar­maz. Otuz iki di­şi­ni sı­ka­rak, de­rin bir ses­siz­lik için­de, ha­di­se­le­ri sa­bır­la ve ib­ret­le sey­re­der. Ken­di­si­ne söz hak­kı ve­ril­di­ğin­de de ge­re­ken ce­va­bı, her­ke­sin an­la­ya­ca­ğı şe­kil­de ve­rir! Bu­ra­da asıl dik­kat edil­me­si ge­re­ken di­ğer, önem­li bir hu­sus da si­ya­set ku­ru­mu­nun bir­le­şe­me­me­si­dir. Bi­la­kis, biz­de öy­le si­ya­sî par­ti­ler var­dır ki, bu olay­la­rı kö­rük­ler­ler! Kim­dir bun­lar; çok iyi bi­li­yor­su­nuz sev­gi­li oku­yu­cu­la­rım! Bun­lar, se­çim­le iş ba­şı­na gel­mek­ten ümi­di­ni kes­miş ve bun­dan do­la­yı da bü­tün ümit­le­ri­ni de­mok­ra­si dı­şı bas­kı ve da­yat­ma­la­ra bağ­la­mış na­dan­la­rın ta ken­di­le­ri­dir! Si­ya­set ku­ru­mu, ken­di bin­di­ği da­lı ke­si­yor! Kes­ti de ne ol­du? Olan si­ya­set ku­ru­mu­na ol­du! Ya­pı­lan her tür­lü dar­be, ön­ce­lik­le si­ya­se­ti biç­ti; ta­ru­mar et­ti. Ak­lı ba­şın­da in­san­lar si­ya­se­te kar­şı so­ğu­du. Her se­fe­rin­de mey­dan ye­ri çay­lak­la­ra bı­ra­kıl­dı! Dik­kat edi­niz, dar­be dö­nem­le­rin­de mem­le­ket­te taş üs­tü­ne taş ko­nu­la­ma­mış­tır. On­ca ka­yıp yıl­la­rı, bu mil­let na­sıl te­la­fi ede­bi­le­cek­tir? Bun­dan do­la­yı­dır ki, dar­be­ci­ler de tıp­kı top­lum mü­hen­dis­le­ri gi­bi çı­kıp mil­let­ten özür di­le­me­li­dir­ler!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.