Türkiye rolünü iyi oynuyor!

A -
A +

Çiçeği burnunda AK Parti iktidarı, önüne gelen devasa konularla; 40 yıllık tecrübeli siyasi rakiplerine taş çıkartırcasına boğuşuyor. Genç Başbakan Abdullah Gül; milletçe tarihî misyonumuza yakışan üstün, atak ve emin bir performans sergiliyor. İktidarın değişmeyip de; Türkiye'mizin bu netameli dönemde Ecevit gibi adım atamayan ve yabancı liderlerin duvara toslamaması için, eliyle yönlendirmeye çalıştığı; konuşmalarında birbiriyle ilgisiz kelimeleri anlaşılmaz bir tarzda ağzında gevelediği yaşlı bir liderin yönetiminde olmasını düşünebiliyor musunuz? Üzerimize bir kâbus gibi çöken; yaşayan Türk insanını canından bezdiren 57. koalisyon hükümetinin ortakları olan DSP, MHP ve ANAP'ı sandığa gömen milletimizin göstermiş olduğu bu engin sağduyu ve basiret, her türlü takdirin üstündedir! Özal gibi deha bir insana, onca devlet tecrübesine rağmen; Birinci Körfez Harekatı'nda; askeri ve sivil bürokrasinin karşı çıkması yüzünden neleri kaybettiğimizi şimdi daha iyi anlıyoruz! Bir kısım şom ağızlılar; ısrarla, Özal'ın asla etmediği bir lafı dillerine pelesenk ederek; hiçbir suyun temizleyemeyeceği günahlarını çıkarmaya çalışıyor ve; hani, bir koyup üç alacaktık, deme pervasızlığını gösteriyorlar! Sanki; Özal'a 'bir koyma' fırsatını verdiler de!.. Çekilen onca sıkıntı ve yaşanılan onca zarar, tamamen Özal'ı dinlememenin eseridir ve bugün gelinen nokta; Özal'ın bırakmak zorunda kaldığı yerdir! Aynı yerden ve Özal'ın talepleri doğrultusunda yeniden hareket etmek zorundayız! Ne acı! Siz, istediğiniz kadar savaşa karşı olun; hemen hemen bütün dünya da karşı; ama bu neyi değiştiriyor ki? Değil, tek başına Türkiye; savaşa karşı olan bütün bir dünyanın bu savaşı engellemek gibi bir gücü var mı? O halde; burnumuzun dibinde çıkacak bir savaşta ve her türlü yansımasıyla en ziyade bizi ilgilendirecek bir olayda nasıl bigane kalabiliriz? Bütün dünyanın bir araya gelerek durduramadığı ABD'nin gerçek niyetini ve ne yapmak istediğini biliyor muyuz? Dost ve müttefikimiz ABD'den; siyasi, askeri ve ekonomik bakımdan birçok taleplerimiz var. ABD'nin bu taleplerimize bakışı ve yaklaşımı, onun niyeti bakımından çok önemlidir. ABD, bu savaşı Türkiye'siz de pekâlâ yapabilir. Bölgeye yerleşecek ABD'nin, sırayla Suriye ve İran'ı da işgale yeltenmesi ve bu meyanda; Kürtlerin önderliğindeki Irak'ın Türkiye'ye saldırması halinde durum ne olacaktır?! Türkiye; olabilecek en kötü senaryoya göre tedbirlerini almak zorundadır. Türkiye; konumu ve tarihî misyonu itibariyle çok kritik bir noktada bulunuyor. Dolayısıyla Türkiye'nin işi, hiç de kolay değildir. ABD'nin talepleri ile, kendi iç talepleri arasında orta bir yol bulmaya çalışan Türkiye'nin takip etmekte olduğu politikaları yerinde görüyor ve hükümeti kutluyoruz. Barışı böylesine zorlayan; bu uğurda elinden geleni sonuna kadar ortaya koyan AK Parti iktidarını, savaş destekçisi olarak gören ve eleştiren malum zihniyeti ise takbih ederek; milletimizin aynı basiret ve engin sağduyusuna havale ediyoruz!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.