Türkiye'deki sol
Nereden bakarsanız bakınız; demokrasi adına Türkiye, gerçekten talihsiz bir ülke. Bunun en önemli sebebi; oynadığı rolü kendisinin yazmamış olmasıdır. Başkalarının yazdığı demokrasi (!) senaryosunu Türkiye, kendisine benzetmeye çalışarak oynuyor ve ortaya mahut demokrasicilik oyunu çıkıyor! Türkiye'deki solun en büyük şanssızlığı da, onu CHP gibi rejimin bel kemiğini oluşturan ana sistem partisinin sahiplenmiş olmasıdır. Türkiye'de hemen her parti; şu veya bu kadar solcu olabilir ama, CHP asla! CHP'nin solcu olması, eşyanın tabiatına aykırıdır. Bu gerçeği ilk defa, solun yanık kafalarından ve 68 kuşağının teorisyenlerinden İdris Küçükömer dillendirmişti. Ve; 'Türkiye'de sol sağdır; sağ soldur!' demişti. Nitekim, bütün dünyada sol, ezilenlerin, horlananların; işçinin, köylünün, emekçinin yanındadır. Bunlar adına politika belirler. Zira, sosyalizmin ilk uygulayıcılarının beyni olan Lenin: 'Dünyadaki tüm ezilenler, birleşiniz!' diye meydan yerine dikilmişti! CHP kurulduğu andan itibaren hep ezen olmuş; milleti baskıyla, zulümle yönetmiş. Ezmeye, horlamaya, baskıya, dayatmaya alışık bir parti, ezilenlerin yanında yer alabilir mi? Bu hal, minareye kuyu demeye benzer. CHP'nin tek başına iktidarda kaldığı 27 senelik yönetim biçimine bakın ve buna isim bulun! Buna verilecek yegane cevap: 'Sol demeyin de ne derseniz deyin!' olacaktır. CHP'nin umdelerini ihtiva eden '6 ok'un, her birinin manasını sol literatürle karşılaştırın karşılık bulamazsınız. Bundan dolayıdır ki, CHP salon ve balo partisidir dense yeridir. Halbuki solun hitap ettiği kesimlerden hiçbirisinin salonda ve baloda yeri yoktur! Ve; yine bundan dolayıdır ki, CHP Moda'da, Şişli'de, Çankaya'da, Alsancak'ta taraftar bulmuş ama; ezilenlerle dolu Ümraniye'de, Bağcılar'da, Zeytinburnu'nda, Esenler'de taraftar bulamamıştır. Daha açık söyleyeyim; Bakırköy'ün Ataköy'ünde, Yeşilköy'ünde CHP vardır ama, Osmaniye'sinde yoktur. CHP'nin bu sakil duruşu yüzünden Türk siyasetinde taşlar bir türlü yerli yerine oturtulamamıştır. Üniversitesini sol ideallerle bitiren idealist bir genç, CHP'ye girince veya CHP'nin söylem ve eylemlerine şahit oldukça kahroluyor. Zira; okudukları, bildikleri ve beklentileri ile taban tabana zıt bir yapıyla karşılaşıyor; heyecanı gittiği gibi ümitleri de tükeniyor! İşte; CHP nesiller boyu, kendisine bel bağlayan genç kuşakları böylesine heder ederken; bütün bunları sol adına yaptığını utanmadan ve sıkılmadan söylemiştir ve halen de söyleyebilmektedir.