Genelkurmay Başkanlığı tarafından Ankara'da düzenlenen ve iki gün süren "Küresel Terörizm ve Uluslararası İşbirliği Sempozyumu" sona erdi. Sempozyumun adı bile âdeta vurgulanmak istenen konunun özetini haykırıyor. Yani; günümüz insanlığının baş belası "küresel terör"dür ve bununla mücadelenin yegane yolu da "uluslararası iş birliği"nden geçmektedir. Terör belasına düçar olan ABD, neden sonra (11 Eylül 2001) terörle mücadele kararı aldı! İşin vahametini yaşayarak görünce; iş başa düştü deyip terörle mücadelenin öncülüğünü yapmaya başladı. Halbuki Türkiye'miz, bu terör belasından onlarca senedir çekmekteydi. On binlerce evladını teröre kurban vermiş; zaten kıt olan ülke kaynaklarını, bu beladan kurtulmak için harcamıştı. Çifte standart ve aymazlık! O vakitler müttefiklerimiz, özellikle Avrupa ülkeleri değil terörü lânetleyip bizim yanımızda olmak; tam aksine terör örgütünü ve mensuplarını himaye edip üzerimize kışkırtıyorlardı. Yani tam bir çifte standart ve aymazlığın içindeydiler. Bugün bile Avrupa'nın bazı ülkelerinde PKK'yı terör örgütü saymayan; sayanların bile birçoğunun bu işi kerhen, o şekilde gösterdiklerini biliyoruz. Dünyanın muhtelif ülkelerinde cereyan eden ve onlarca insanın ölümüyle sonuçlanan, küresel terörün toplu katliamları bile bazılarının akıllarını başlarına devşirmeye yetmeyecekse ne diyelim?!. Ama; gelişmekte olan hadiselere bakıldığında; terörün üstesinden gelmek isteyen ülkelerin Türkiye'nin iş birliğine ihtiyaçları her gün biraz daha artmaktadır. Zira, Türkiye çok ağır bedeller ödeyerek bu tecrübeleri elde etti. ABD'nin onca gücüne rağmen, Irak'ta içine düştüğü felaket ortada! Bizdeki bazı aklıevveller konunun ehemmiyetini gereği gibi bir türlü kavrayamıyor ve Amerikan askerinin Irak'ı bir an önce terk etmesini istiyorlar. Neden dolayı istediklerini de kendi aymazlıklarıyla sergiliyorlar. Irak iç savaşa sürükleniyormuş. Halbuki, asıl ABD askeri Irak'ı terk ettiğinde iç savaş kaçınılmaz olur. Bunu nasıl göremiyorlar? "Ortaklaşa adımlar atıyoruz" Irak'ın toprak bütünlüğünün temini ancak ve ancak güçlü bir hükümetin, her şeyden önce güvenliğin sağlanmasıyla mümkün değil midir? Sempozyumda konuşan ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Peter Pace de aynı şeyin altını çiziyor ve şöyle diyor: "... Öncelikle Irak'ta güvenliği ve istikrarı temin etmeliyiz ki, ardından tüm kesimlerin temsil edileceği bir hükümetin Türkiye ve ABD ile ortaklaşa çalışmaları sonucunda PKK terör tehdidi Kuzey Irak'tan tamamen kaldırılabilsin... Ayrıca, bu demek değildir ki, bugün hiçbir şey yapmadan bekleyelim. Neler yaptıklarımızın hepsini açıklamak durumunda değilim ancak; PKK ile mücadelede hem Türkiye ve hem de Avrupalı dostlarımızla ortaklaşa adımlar atıyoruz. Bunlardan, terör örgütünün finansmanının ortadan kaldırılması, dışarıdan destek verilmesinin önlenmesi gibi ortak çabalardan bahsedebiliriz..." Türkiye bu fırsatı çok iyi değerlendirmeli ve ABD ile olan dost ve müttefikliğimize halel getirecek söz ve davranışlardan özenle kaçınmalıdır. Terörle mücadele konusunda, bizim ABD'ye, ABD'nin bize olan muhtaçlığını fırsata dönüştürüp iyi değerlendirmeliyiz.