Dedik ya, bu ülkede sun'i gündemlerden kurtulup bir türlü halkın dert ve özlemlerine kısaca gerçek gündeme bir türlü gelemiyoruz. Tuzla Tersanelerimizde son 7.5 ayda 16 işçimizi, çeşitli iş kazalarında kaybettik. El-an da kaybetmeye devam ediyoruz. Tuzla Tersanelerinin geçmişi eskiye dayanıyor. Yeni olmasına rağmen, belli ki, iş güvenliği açısından çok eksikleri mevcut. Bir kere, orada çalıştırılan işçilerin yüzde 90'ına yakını taşeron işçisi. Yani, oradan buradan toplama işçiler. Halbuki Tersanecilik en ağır iş kollarından olup, burada çalışacak insanların eğitimli olmaları şarttır. Ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrili olmasına rağmen, denizlere hep sırtımızı döndük. Daha yeni yeni "Denizcilik Meslek Liseleri" kuruluyor. Daha geçen gün; 23. dönem parlamentosu olarak bir 'ilk'e imza attık ve denizcilikle ilgili bir üniversitenin (Piri Reis Üniversitesi) kuruluşuna imkân tanıdık. Yılların ihmali... Bu ülkede, bir taraftan mesleksizlikten; diğer taraftan da işsizlikten yakınıyoruz! Dostum Kemal Yardımcı anlattı. Kendi ailelerinin adına Rize'de bir Denizcilik Meslek Lisesi var ki, bu okuldan mezun olanların işsiz kalmak diye bir meseleleri yok. Öğrenciler, bu durumu fark ettiklerinden diğer meslek liselerinden kayıtlarını alıp Denizcilik Meslek Lisesine yatay geçiş yaptırıyorlar. Yardımcı ailesinin de Tuzla'da tersaneleri var. Vaktiyle orada da ölümlü iş kazası gerçekleşmiş. Belli ki, Yardımcı ailesi bu acıyı dindirebilmek için eğitime ağırlık veriyor. Lise, ardından üniversite için çırpınıyorlar! Deniz taşımacılığı, son yıllarda çok revaçta. Bu durum bizim ülkemiz için de aynı. Dolayısıyla, kıyasıya rekabetin yaşandığı bir ortamda gemi inşa sanayiinde hummalı bir çalışma var. Ama gelgelelim bu çalışmayı sürdürebilecek eğitimli iş gücümüz yok. Neden yok; sorusunun ardında yılların ihmalini görürsünüz. Eğitim şart! Her zaman söylüyoruz; yazıyoruz, çiziyoruz. Bu ülkenin millî eğitiminde bir terslik var! Bütün gelişmiş ülkeler, meslek edindirme üzerinde eğitim sistemlerini yoğunlaştırırlarken, biz ortaöğrenimde okur-yazar (ama dilekçe yazamaz!) mesleksiz güruhlar yetiştirmeye devam ediyoruz! Onlarca tersane kurmuşsunuz ama, orada çalışabilecek bir tek insan eğitmemişsiniz. Ondan sonra, o tersanelerde meydana gelen iş kazalarının sonucundaki ölümlere hayret ediyoruz! Asıl, bizim bu hayretimize hayret etmek lazım gelmez mi?! Bu tersanelerde iş kazası ve ölümlerin olmaması anormal! Almanya'nın Baltık kıyısındaki tersanelerine müteaddit kereler gittik. Devasa gemilerin hangi ortamlarda, nasıl üretildiklerini gördük. Bizim tersanelerle kıyaslanamaz bile. Basit bir kıyaslama ile, bizdekiler atölye ise, oradakiler devasa fabrikalar... Bir kere, oradaki tersanelerin hiçbirisinde çalışmakta olan bir tek eğitimsiz insan bulamazsınız. Bizde ise, eğitimli bir tek insan bulana aşkolsun!