Üç dönem iyi de...

A -
A +
AK Parti, tüzüğünde yaptığı değişiklikle; milletvekilliğini, kesintisiz olarak üç dönemle sınırlamış durumda. İsteyen, bir dönem ara verip, ondan sonra yeniden milletvekili seçilebilir. Bu durumun iyi yönleri olduğu gibi kötü yönleri de var.
Gençlerin önünü açmada çok çok iyi; siyasi tecrübeyi ortadan kaldırmak yönüyle de kötü!
Türkiye gibi; devlet ve millet hayatımızda; demokrasinin ve demokratik kurum ve kuruluşlarının her birinin yerli yerinde olmadığı bir ülkede siyaset, gerçekten zor bir zenaattir.
İleri ve yerleşik demokrasilerde ise, siyasi tecrübe, bizdeki kadar gerekli değildir. Bizim gibi; gelişmekte olan ülkelerde asıl aranan siyasi istikrardır ve bunun da yolu siyasi tecrübeden geçer.
Siyasetin ma'kes bulduğu platformlar olan Yürütme (hükümet) ile Yasama (Meclis) erklerine dikkat edildiğinde; tecrübenin kıymeti derhal anlaşılır. AK Parti'nin iktidara geldiği 2002 yılına kadarki hükümetlerin ortalama ömürleri yalnızca 16 aydı. Bir bakan, on altı ayda ancak, bakanlık bürokrasisini ve işleyişini tanıyabilir. Tam iş yapacağı zaman ise, alaşağı edilirse; o bakanlıktan hangi ülkeye hayır gelir?
Bütün bunlardan daha önemlisi ise, genel başkanlık; yani liderlik konusudur. Söz konusu AK Parti olduğuna göre; sokağa çıkın ve AK Partililer arasında bir yoklama yapın. Seçmenlerin yüzde 99'unun oyunu, genel başkan Tayyip Erdoğan için AK Parti'ye verdiklerini görürsünüz! Peki, böyle bir partiden; üç dönemi doldurdu diye, genel başkanını (Tayyip Erdoğan) çekip alırsanız, ne olur?! Ne olmaz ki, değil mi?
O halde; AK Parti, tez elden işin icabına bakmalı ve; kovanda 'ana arı' konumundaki genel başkanına sahip çıkmalı! Derhal, Genel İdare Kurulu toplanmalı ve gerekli değişikliği (Üç dönem şartından, genel başkanları istisna tutmalı) yapmalıdır.
Hatta buna; Meclis Başkanlarını, Meclis Başkan Vekillerini; Gurup Başkan Vekillerini ve Komisyon Başkanlarını da ilave etmelidir.
Üç dönem şartı, kanaatimizce başkanlık sisteminin bir gereği olsa gerektir. O gerçekleşmediğine ve şimdilik gerçekleşmeyeceğine göre; mevcut parlamenter sistemin gereği yapılmalıdır.
Dikkat edilirse, tüm muhalefet partilerinin, içerideki ve dışarıdaki tüm düşmanların(!) tek hedefi Tayyip Erdoğan'dır. Tekrar belirtelim ki; AK Parti değil, onun lideridir. Onların var güçleri ile onca senedir uğraşarak yapamadıklarını (Tayyip Erdoğan'ı bertaraf etmek), AK Parti'nin kendi içinden yapmak istemesini anlamak mümkün değildir!
Zira, el âlemin gökte aradığını, yerde buldurmanın manası olmasa gerektir!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.